13 Haziran 2020 Yazısı
Self Determinasyon
Günümüzde çokça kulağa çalınan bir hak, halkların/milletlerin kendi kaderini tayin hakkı. hemen yakınımızda ırak'ta kürtler, ispanya'da katalanlar, ukrayna'da kırımlılar, sırbistan'da arnavutlar, daha da eskiye gidersek çek ve slovakların birbirlerinden ayrılıkları. bir grup insanın, diğer bir grup insandan ayrılıp devlet kurma hakkı isteği ne zaman var, ne zaman yok? bu sorunun cevabı, yabancı devletlerin bir grup insanın bu yönde bir tercihi karşısında aldığı tutum ile yakından ilişkili. bu tutum da şu soruya bağlı: bu yönde bir tercih mevcut problemleri çözüyor mu, yoksa yeni problemler mi doğuruyor? genelde çözülmesi beklenen problemler olarak tehdit altındaki dil, kültür, grup hedefli insan hakları ihlalleri sayılabilir. genelde ortaya çıkacak yeni olası problemlere ilişkin olarak ise bölgenin ekonomik istikrarsızlığa sürüklenmesi, ağır insan hakları ihlalleri, bireylerin güvenliği, çevre devletler ile bozulan barış sayılabilir. son iki güncel olay, ispanya'da katalanlar ve ırak'ta kürtler, bu yukarıdaki açılardan değerlendirilirse, her iki grubun da yeni devlet kurma isteğine olumsuz cevap vermek gerekir. bu konuda ilginç bir nokta: avrupa'da bireyler, bu iki konuyu birbirinden ayrı değerlendiriyor, ilkine hayır, ikincisine ise evet diyor. katalanlar için günümüz gerçekleri ile konuşursam, bu bölgede tehdit altındaki kültür, bu grubu hedef alan insan hakları ihlalleri yok. merkezi hükümetin, son olaylara ölçüsüz yaklaşımı, doğrudan bu grubu hedef alan bir ihlal olarak görülmemesi gerek. olası bir bölünmede ekonomik istikrarsızlık, çevre devletler ile ilişkilerin bozulması söz konusu. katalanlar, biz hemen avrupa birliği'ne gireriz, problemler çözülür diyor, ama bu da öyle kolay olacak bir iş değil. bunun ilk sebebi, ispanya'nın olası bir üyeliğe büyük ihtimalle hayır diyecek olması. diğer sebebi, diğer avrupa devletlerinin benzer ayrışmaları önlemek amacıyla, katalanlara tavır gösterecek olması. benzer örneklerin hemen yaşanabileceği yerlerden birkaçı: yine ispanya'da basklar, galiçyalılar; italya'da güney tirol; belçika'da flamanlar. ırak'ta kürtlere ilişkin, mevcut durumda tehdit altında kültür, bu grubu hedef alan insan hakları ihlalleri yok. saddam döneminde bunlar vardı, ileride tekrar olmayacağının garantisi yok, ancak bunun olmayacağının garantisi de kurulacak ayrı bir devlet değil. sonra, olası bir bölünmede çevre devletler ile barış iyice tehlikeye girecek, zaten silahlanmış, petrol ve sınır kavgasından geçilmeyen bölge iyice karışacak. şu anda içinde bulunduğumuz zaman, bu isteklerin kabul edilmesi için doğru zaman olarak görünmüyor. belki bu durum ileride değişir. daha az vergi vereceğim, petrolümü daha pahalıya satacağım diye de, bu tip ayrışmaların desteklenmesi doğru değil. ne kadar çok insan birlikte çalışmayı, yaşamayı becerebilirse, o kadar iyi. halkların/milletlerin kendi kaderini tayin etmesi çerçevesince, her grubun ayrı devlet kurma istediğini değerlendirilirken bu gerçeğin de göz önünde bulundurulması doğru olur.KAYNAKÇA
https://tr.wikipedia.org/wiki/Self_determinasyon#:~:text=Self%20determinasyon%2C%20y%C3%A2ni%20kendi%20kaderini,uluslar%C4%B1n%20kendi%20geleceklerini%20belirlemesi%20kavram%C4%B1d%C4%B1r. http://uliwiki.org/index.php?title=Self-Determinasyon_Hakk%C4%B1
http://dergisosyalbil.selcuk.edu.tr/susbed/article/download/709/661
https://www.ensonhaber.com/ipucu/self-determinasyon-nedir-2012-03-12
http://webftp.gazi.edu.tr/hukuk/dergi/12_36.pdf
Yorumlar
Yorum Gönder