1 Haziran 2020 Yazısı

Siyahlar ayaklandı ve ABD çöküyor diyenler ABD'deki siyahi oranına yakın oy alan HDP'nin aynı oranda destekçi ile temelleri güçlü olan ülkemizi çökertemeyeceğini de biliyorlardır. Nitekim ABD'de siyahilerin oranı %12,7'dir ve bu oranla ABD kolay kolay yıkılmaz.Evvela siyahilerin yoğun yaşadığı yerler, ABD'nin Güneydoğusundadır. Sözün özü, ABD'nin bir "Güneydoğu Problemi" mevcuttur. Ama bu problemin sebebi de kendileridir. Çünkü buradaki uçsuz bucaksız tarlalara, pirinç, buğday ve mısır tarlalarına Afrikalıları onlar getirdi.Kimi siyahiler köleliğin kalkması ile birlikte, çalıştıkları şeker kamışında tarlasından dolayı Sugar soyadını aldı kimisi bahçede çalışırdı Gardner oldu kimisi çeltikten dolayı Rice yani Pirinç soyadını. ABD'nin eski dışişleri bakanı Condoleeza Rice'ın soyadı hikayesi buydu.Birçok siyahi Amerikalı da, köleliğin kalkması ile birlikte, yanlarında çalıştıkları soylu Amerikalıların ya da büyük toprak sahiplerinin soyadlarını aldı. Jackson, Johnson, Washington, gibi. Aslında azat edilmeden önce de soyadları, efendilerinin soyadları idi.Bazısı mesela White yani beyaz manasındaki soy isimlerinin sebebi budur. Benzeri durum,Balkanlara Mısır'dan getirilen ve çoğunlukla Çingenelerle karıştırılan "Balkan Mısırlıları"için de söz konusudur. ABD siyahileri de böyle bir kadere sahipti. Soyluların soy adını almışlardı.1960'larda Siyahi Amerikalıların hak arayışları zirveye çıktığı esnada iki dini önder, en çok konuşulanlarıdır Bunlar, bir Hristiyan din adamı olan Martin Luther King ve Afrikalı Amerikalıların bazısının İslama geçmesi ile Müslüman siyahilerin önderi olan Malcolm Little idi.İkisi de kısa süre sonra ABD derin devleti tarafından indirilir. Sancak'ta Müslüman toplumun önderlerinin Sırp ve Karadağlılarca katledilip tüm halkın başsız bırakılması gibi, 70'lere gelmeden siyahi toplum başsız ve idealsiz bırakılacaktır. Hakları verilir ama başsız kalırlar.Farklı olduklarını vurgulayan bir ırki grubu ya başsız bırakır ya da önderleri varsa haksız bırakırsınız. Lider ve Hak, işte bu ikisi aynı anda verilmez. Yoksa yönetilemezler. Siyahilere de bu haklar verilir ve liderleri indirilir. Ardından bir yurttaşlaştırma sürecine gidilir.64 ve 65'te eşitlik ve oy kullanma haklarını alan yurttaşlar, ev ve arazi mülkiyeti ve hatta seçilme de dahil pey der pey diğer haklarını alacaktı. Silahlı örgütü de vardı bunların. Kara Panterler adındaki bu örgüt başlarda silahlı eylem yapsa da sonraları bir STK'ya dönüşür.Evvelce II.Dünya Savaşı'nda, Kore'de savaşan siyahiler, bu kez Vietnam'da savaşacaklardır. Dergilerde ülkeyi koruyan Afrikalı asker figürü ile vatansever duygularla ABD'yi sahiplenmeleri sağlanacaktır. Ülkeyi korumalarından hareketle Güneydoğu'yu sahiplenmeleri gereksizleşir.ABD kendi hikayesine güzel entegre eder bunları.Kiliseleri bile ayrıdır siyahilerin. Baptist kilisesi mesela ağırlıklı oranda siyahi üyelere sahiptir. Bu kiliselerde vatansever duygular iyi işlenir. Zaten haklarınızı almışsınız,başsızsanız başınız da bedeniniz de devletinizdir.80'lere doğru Cosby ailesi, Jefferson ailesi gibi orta halli ve varsıl ailelerle siyahilere vizyon verilir ve eşitlikler ülkesinde yaşadıkları algısı vurgulanır. Hayat ağacı dizisinde dondurmacılıkla zengin olmuş zengin siyahi aile de yine onlara çizilen bir vizyon ve modeldir.Türkiye ise ülkenin doğusundaki insanları, milli hikayesine entegre etmekte fazla başarılı olamadı. Çoğu dizide alay konusu, türkçesi bozuk doğulu imajı ile "Kıro" algısı yerleşti. Ya ayrımcılık? Mahsun Kırmızıgül ve İbrahim Tatlıses gibileri Ayrımcılık vardır demeye engeldir.ABD'de bir polis, siyahi bir Amerikalıya karşı şarjörü boşaltmaya hazırken bizde polisin ateş etmesi, çoğu kez polise ateş edildikten sonra söz konusu olur. Kürt kardeşlerimize Kürt oldukları için ABD'deki gibi bir durum hiç söz konusu olmamıştır. Bu yüzden biz kıyasa gelmeyiz.Son ırkçı hadisede siyahilerin galeyana geldikleri yer ise aslında hayli azınlıkta yaşadıkları kuzey eyaletlerinden birisi Minnesota'da Minneapolis idi. Doğrusu olayın burada yaşanması şaşırtıcı değil. Çünkü hem burası beyaz çoğunluklu bir yer ve hem de siyahiler hızla artıyor.Yakında tüm bu olaylar yatışacaktır. ABD hükumeti polis şiddetine karşı bazı düzenlemeler yapar ve sokağa çıkanlara fazla ceza verilmez. Bu şekilde milletin gazı alınır biraz. Ama bir şey aynı kalır. Bu da emniyet ve beyaz yakalılardaki siyahi oranların azlığıdır. Bu kalıcıdır.Bir ülkede bir toplum %12,7 oranında yaşıyorsa, emniyette, sağlık sektöründe, eğitim sektöründe ve diğer tüm sektörlerde de buna yakın oranlarda ise orada ayrımcılık yoktur. Siyahiler, ABD'de bu oranların hayli gerisindedir. Bu sadece siyahiler için midir peki? Tabii ki hayır.Yunanistan'da Batı Trakya'da yaşayan 136.000 Türk, Batı Trakya bölgesinde nüfusun %40 kadarını meydana getirirken buradaki polis nüfusu içerisinde %1 bile değildir. Sağlık sektörü, eğitim ve hatta ordudaki subaylar arasında yüzdeleri yok gibidir. İşte bu tam bir ayrımcılıktır! Böyle durumlarda milletler"kendi hakkını tayin" yoluna gider ve özerklik talep ederler.Çünkü vergi verdiğiniz ülkenizin kurumlarına açıkça alınmama durumunuz vardır. Şu anda bir Batı Trakyalı Türk Polis yoktur. Subayı geçtim Astsubay da yoktur. Memuriyetlerden dışlanmışlardır. İşte esas zenciler bunlardır. Batı Trakya'daki Türkler, en yakınımızdaki zencilerdir. Makedonya'daki Yörükler, Makedonya zencileri. Bulgaristan'da Bulgaristan Türkleri, Bulgar ordusunda Çavuş olma fırsatı bile bulmamış bir toplumdur. Peki biz kendi zencilerimiz için ne yapıyoruz? "Eğer bir şeyi istiyorsan, biraz gürültü yapsan iyi olur." Malcolm X'in dediği gibi...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

8 Mart 2022 Yazısı

13 Eylül 2024 Yazısı

11 Ağustos 2024 Yazısı