Umut Bağdadioğlu

Taliban yönetimindeki Afganistan da bulunan kız öğrencilerin üniversiteye gitmeleri resmiyette yasaklandı.Yüksek öğretim bakanlığı sözcüsü görevinde olan Hafiz Zeiyaullah Hashimi,kararı sosyal medya hesabından belirtti.Afganistan’da bulunan bütün devlet/özel üniversitelere yönelik yayımlanmış olan kararda, bakanlar kurulu kararına dayanılaran kızların eğitimi ikinci emire kadar durdurulmuştur,bir an önce bakanlığa emrin uygulanmasına güvence veriniz şeklinde ifadelere yer verilmiştir.Bu habere nedense şaşırmamak lazım.Taliban yönetimindeki Afganistan da kadınların sokağa neredeyse çıkamadığı,hatta üniversiteye veya okula gidememesine şaşmamak lazım.Bence Batı ülkelerinin yalnızca afgan kadınlarının mülteci statüsünde başvuracağını açıklamalı,tüm ortadoğu ülkelerine uygulamaları lazım.Kadını doğurma aracı olarak gören ve neredeyse bir çeşit köle olarak gören,en başta insanlık,eşitlik vb. gibi kavramlardan uzak bir cahil zihniyetinin son eylemidir.Tabii önemli olan bu çağ dışı kararı ala

 FRANSA-AFRİKA   Fransa Afrika'da 20 ülkeye egemen bir durumdadır.Ancak egemen olduğu ülkeler bağımsız,kendi bayrağı,marşı hatta sınırları da var.Fransa Afrikada hakim olduğu bu ülkelere koşullu bağımsızlık vermesi ile sömürge yöntemini değiştirdi.1962 senesinde Fransa Cezayir'den geri çekildiği sırada Fransa Cumhurbaşkanlığı görevinde olan Charles De Gaulle: “Biz Cezayir'den geri çekileceğiz ancak yerimize bırakmış olduğumuz yönetici elit, bizim menfaatlerimizi bizden daha iyi koruyacak'' demişti.Fransa seneler boyunca yaklaşık 20'ye yakın Afrika ülkesini sömürüp bolluk ve rahatlık içinde yaşam sürdü.İkinci Dünya Savaşının ardından sömürgelerini elinde tutamayacağını anladı.Yeni bir sömürge yöntemi geçme kararı aldı.Bu karar ise koşullu bağımsızlıktı.Fransa sahip olduğu bu sömürgelerinden geri çekildiği sırada 3 tane şart belirledi.Bu şartlara bakıldığında; resmi dilin fransızca dili olması,eğitim sistemi fransızlara göre modellenecek,ekonomi ile hukuk sistemle

Büyük savaş dendiği sırada Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı gelse de tarih içerisinde büyük ve yıkıcı derecedeki savaşlar bu savaşlar ile sınırlı bir durumda değildi.Bu yazımda bu savaşlar ile ilgili bilgiler verdim. OTUZ YIL SAVAŞI Otuz Yıl Savaşı 1618-1648 seneleri arasında gerçekleşen bir savaştır.Savaş din esaslı olarak çıkmıştı ve 8 milyona yakın insanın hayatını kaybettiği düşünülüyor.Bohemia'nın katolik olan kralı II. Ferdinand'ın dinini protestan soylulara empoze etmeye kalkışması ile başlayan bu savaşı yalnızca katolikler ve protestanlar arasında bir savaş olmaktan çok, gücü elinde bulunduran egemen olan devletler ile Kutsal Roma İmparatorluğu arasındaki uluslararası çatışma olarak görülmesi gerekir.Savaş genellikle Kutsal Roma Germen İmparatorluğu sınırları içerisinde geçmesi sebebi ile bu savaş Almanya için yıkıcı olmuştu.Savaş neticesinde Kutsal Roma Germen İmparatorluğu prensliklere ayrıldı ve kralın yetkilerine kısıtlama getirildi.Aynı zamanda Kat

GASLİGHTİNG Türkçe dilinde bir karşılığı bulunmayan Gaslighting,karşıdaki insana farklı oyunlar oynaması ile zaman içerisinde kendisinden şüphe etmesini sağlamasına yönelik olan bir psikolojik işkence veya manipülasyon yöntemi olarak biliniyor.Genelde narsist ve sosyopat durumunda olan insanlar tarafından uygulanan bu yöntemin korkunç olan yönü ise kurban tarafından fark edilmesinin neredeyse imkansıza yakın olacak seviyede olması.Bunun sebepleri arasından biri de sevdiğimiz veya değer verdiğimiz insanlara güvenmemiz ve sözlerine inanma eğiliminde olmamız.Daha kötüsü, çoğumuz bir dönemler farkında bile olmadan bu şekilde bir manipülasyona maruz kalmış olabiliriz; küçük boyutta olsa bile.Bu fiili gerçekleştiren insanların genelde tek hedefi oluyor: Karşı tarafı kendisine bağımlı bir duruma getirmek.Gözlemleri ve fikirleri devamlı olarak yalanlanan kurban,belli bir sürenin ardından kendi iradesine düşman bir duruma geliyor.Her bir yapacağı hareketin veya eylemin,her bir ifade edeceği cü

İngiliz ordusunda asker sayısının 72 000 e düşmesi asker bulamamasından değil,bir askerin masraflarının yüksek seviyede olması sebebi ile asker sayısını kısıtlıyor.Bunların hiçbiri de piyade değildir.Yüksek seviye de teknoloji silahları geliştiren,kullanan personeldir. 72 000 kişilik asker mevcudiyeti operasyonel ve komando birliklerinden meydana geliyordur,bunlar profesyonel derecede olan birliklerdir.Günümüzde artık İkinci Dünya Savaşında olduğu gibi milyonlarca asker sayılarına gerek yok.Silah yönünden teknolojinin geldiği durum ve savaşların taşeronlara yaptırılması asker sayısında düşüş olacaktır.İngiltere’nin bir ülkeyi yenmek için orduya gereksinimi yok bunun haricinde bütün güçler zaten elinde.Herhangi bir ihtiyacı olduğu durumlarda günümüzde halen binlerce asker sağlayacak sömürü bölgeleri mevcuttur.İngiltere dünya finans piyasalarında ABD ile beraber egemen olan bir ülkedir.Ayrıca iyi derece de markaları ellerinde bulundurmaktalar.Bu iki yönle dünyayı sömürmeyi sürdürüyorlar.

GERİLLA PAZARLAMA Sıradanlığın dışında kalan taktik ve yöntemler ile beklenmeyen yerlerde,beklenmeyen vakitlerde uygulanan pazarlama kampanyalarına verilmiş olan addır.Aynı zamanda Jay Conrad Levinson tarafından 1984 senesinde yazılmış olan pazarlama kitabının ismidir.Bu kavram,zaman içerisinde kitapta berlirtilen, geleneksel olmayan pazarlama ve promosyon kampanyaları için kullanılabilen genel bir ad olmuştur.Gerilla pazarlama,alışılmışın dışında ortaya çıkan reklam stratejilerinden meydana gelmektedir. Günlük hayatımızda sıklıkla örneklerine rastlarız.Bazen farkına bile varmadığımız gerilla pazarlama; açık hava, festival, spor aktiviteleri, alışveriş merkezleri, otobüs durakları, metro istasyonları vb. gibi kamuya açık ve kalabalığın yoğun olduğu alanlarda karşımıza çıkmaktadır.Gerilla pazarlamayı ilgi çeken ve belki de insanların dikkatini çekmesini sağlayabilen yönü etkin bir yapıyı elinde bulundurmasıdır.Bunun anlamına bakacak olursak; geleneksel olan bir pazarlama biçmini kafanız

 YEŞİL PAZARLAMA Yeşil pazarlamanın ingilizce dilinde belirtilmesinin yaygın olduğunu söylemek mümkündür. Green Marketing olarak bilinen yeşil pazarlama şirketlerin son dönemler içerisinde yaygın olarak kullanmakta olduğu pazarlama yöntemi olarak söylenebilir.Amerikan Pazarlama Derneği ( American Marketing Association) tarafından düzenlenmiş olan Ekolojik Pazarlama konusu ile ilgili seminerde ortaya Yeşil Pazarlama kavramı atılmıştır ve bu kavrama ilişkin tartışılması ile beraber literatüre girmiştir.Firmaların mevcut olan ürün ve hizmetlerini pazarlamak amacı ile kullandıkları yöntemler zaman içerisinde şekillenip değişmektedir.Bunun nedeni ise gelişen stratejiler ile beraber değişen tüketici davranışlarıdır.Bu zihniyet ile birlikte küresel ısınmanın ve hızlı nüfus artışının getirmiş olduğu sosyal bilinç ile beraber son dönemler içerisinde çok sayıda firma,ürün ve hizmetler yeşil pazarlama olarak ifade ettiğimiz çevre dostu olan pazarlama yöntemlerini uygulamaya başlamıştır.Fir

Ramazan Çetiner 1993 yılında Şanlıurfa ilinin Siverek ilçesinde doğmuştur.Şiire olan ilgisi lise zamanlarında başlamıştır.Yazmış olduğu şiirler çeşitli dergilerde yayınlandı.2015 yılında Maviden Umuda isimli şiiri ile Cahit Zarifoğlu Şiir Yarışması’nda ödül almıştır.Ramazan Çetiner şair olmakla beraber aynı zamanda da öğretmendir.  Yayınlanmış Kitapları:   • Merhaba (Şiir, Sinada Yayınları, 2016)  • Ferzê (Şiir, Kuytu Yayınları, 2020) Eserlerine ulaşmak için aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz; Ramazan Çetiner'in Blog Linki Ramazan Çetiner'in Youtobe Kanalı

12 Kasım 2022 TÜRKİYE GENELİ DEPREM TATBİKATI Tatbikat esasında bütün önlemlerin alınmasının ardından yapılacak eylem değil mi? Mesela şehirlerimizde bulunan binaların durumu nasıl? Yeterli derece de toplanma alanı var mı? İnsanlara deprem hakkında eğitimler veriliyor mu? Yeni binalar yapılırken denetim-kurallar katı mı? Kaçak yapılaşmanın önüne geçildi mi? Hazırlıklı olmak için bu ülke geneli tatbikat gerekli miydi? Bu tatbikat esasen çok kompleks ve koordine bir iş olmalıydı.Öncelikle tsk,AFAD,itfaiyeler,emniyet vs. gibi temel kurumların hepsi ile irtibatlı bir biçimde olan üst bir kurulun bunu planlamış ve en küçük idari birime kadar planlanmış olması gerekliydi.Bu olay ile ilgili Türkiye Afet Müdahale Planı var,olası büyük bir afet durumunda hangi kurumun ne yapacağının belirlendiği plandır.Her ev,mahalle,köy,ilçe ve ilin acil durum planı olması gereklidir.Deprem çantası vs. bireysel önlemlerin de yıllık periyotlarla denetlenmesi gereklidir.Medya kuruluşlarında geniş yayınlar ve pr

Bu yazımda size Dünya’nın ilk siyahi olan savaş uçağı pilotunun Nijerya asıllı olan bir Osmanlı subayından bahsedeceğim.Arap isimli lakabı ile maruf Ahmet Ali Çelikten’in,Arap Ahmet Ali ve İzmirli Ahmet Ali isimleri ile bilinir.Ahmet Ali Çelikten,Eugene Jacques Bullard, William Robinson Clarke, Pierre Réjon, ve Domenico Mondelli ile beraber Birinci Dünya Savaşı'na katılan ve havacılık tarihinde bilinen 5 siyahi pilot arasından biridir.Büyükannesi Osmanlı'ya Bornu'dan yani günümüzdeki ismi ile Nijeryadan köle olarak geldi.     Dünya siyasi tarihine baktığımızda ırkçılık ve ayrımcılığın; sivil alandan askeri alana kadar geniş daireyi kapsamış olduğunu söyleyebiliriz.Bu durum batı için ciddi bir sosyolojik problem olmasına karşın Türk milleti ile beraber yaşayan Afrika kökenli insanlar   kısa süre içerisinde toplumun önemli parçası durumuna gelmiş ve Türk Milleti’nin birer Temel olarak alınan ögeleri ve mensup olarak toplum içerisinde önemli yer bulmuşlardır.Batı’nın, Afri

Birinci Dünya Savaşı'nın ardından yeni devletlerin ortaya çıktığı  sırada devletlerin "ekonomi ve sağlık" eğitim müfredatını Rockefeller Vakfı ve FED'in yani Merkez Bankaları Sistemi sahipleri belirli bir duruma getirdi.Bu neden ile Türkiye'de de küresel sisteme aykırı durumda olan doktor veya ekonomist yetişmez.Eğitim sistemi içerisinde tıp ve ekonomi müfredatından geçen öğrenciler göreve başladıkları sırada küresel olan oligarkların belirlemiş olduğu ekonomi ve sağlık modelini ilerici ve doğru olduğunu onay verip uyarlar.Alternatif olan kitap ve sisteme karşı bir durumdalar.Küresel olan oligarklar eğitime egemen kılmış oldukları müfredatlardan dolayı kendilerine dev diplomalı olan ordular tesis ettiler.Bunlar devlete egemen kılındı.Müfredat ekonomisti FED (Merkez Bankaları Sistemi),  BIS (Uluslararası Mutabakat Bankası) ve IMF (Uluslararası Para Fonu) yönergelerine tabii olmayı doğru ekonomi modeli ve kurtuluş olarak kabul edilir.Mankurt bir durumda olduğunu yan

Bu yazımda değişen dünya dengelerini,ABD-Avrupa-Rusya ilişkilerini,Rusya-Ukrayna Savaşı'nı ve Dünya'daki genel durumuyla ilgili fikirlerimi belirttim. İkinci Dünya Savaşının ardından Dünya 2 kutuba ayrıldı: NATO yani Batı ve Varşova Paktı..İkinci Dünya Savaşının ardından yeni ve modellenmiş bir dünya düzeni kurulmaktaydı ve bu yeni düzenin efendisi 2 ülke olacaktı.Bu ülkelerden ya ABD ya da SSCB olacaktı.Soğuk Savaşı galibiyeti elde eden ABD, dünyada süper bir güç konumuna yükseldi.Bu yazıda ağırlıklı bir şekilde günümüzdeki durumdan bahsedeceğim.Marshall yardımları ile beraber Avrupa'yı kendisine bağlamaya başlayan ABD bu politikasına günümüzde hâlen sürdürmektedir.Kuzey Akım boru hattına sabotaj düzenlenmesi ve Rusya'nın tampon ülke olarak kullanılması günümüzdeki örnekler arasından biridir.ABD, Rusya'nın güçlü ve tehlikeli bir ülke olmasıyla ilgili olan algısından Avrupa'yı kendisine bağlamayı sürdürüyor.Rusyanın düşman ülke olduğu algısı ile beraber kıta Avr

RHYTHM 0  Rhythm 0, performans sanatçısı olan Marina Abramović'in sosyal mesaj içerikli olan bir performansıdır.Bu performans konusu ile ilgili değil daha çok dehşet verici sonuçları ile tanınmıştır.Marina Abramovic 30 Kasım 1946 tarihinde Belgrad kentinde doğdu.1960'lı yıllarda ortaya çıkan vücut sanatı akımının temsilcisidir.Marina Abramovic performansları ile fiziksel-zihinsel gücün sınırlarını zorlayan ve araştıran sanatçıdır. 1979 senesinde performans sanatçılığı yapan Marina Abramovic, gösteri sanatları tarihinin unutulmayacak,konuşulacak ve belki de en korkunç gösteriler arasından birini gerçekleştirdi.Rhythm 0 ismini vermiş olduğu gösteride,yaptığı şey oldukça basitti.Durduğu yerde sabit bir şekilde durmak.Bununla beraber gösteriyi izlemeye gelenlerin seçimine bırakılmış bir şekilde,masanın üstüne çeşitli eşya ve materyal yerleştirdi.Bu masada çiçekten çikolatalı keke, zincirden bıçağa kadar her çeşit eşya bulunuyordu.Ayrıca masada bir adet mermi ve silah da mevcuttu.Zi