Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

29 Haziran 2020 Yazısı

Resim
Plevne’den Büyük Taaruza, Aynalı Martin Plevne Marşı’nın sözlerini beş dakikalığına ‘Düşman Tuna’yı atladı, Martinilere tosladı’ şeklinde değiştirip, bu amatörce hazırlanmış, meraklıs için çerez tadındaki bilgisele başlayalım.93 Harbi ( 1877-78 Osmanlı Rus Savaşı ), hem Osmanlı Devleti, hem de Osmanlı halkı için çok büyük bir hezimet oldu ve korkunç miktarda ülke toprağı, asker, sivil, malzeme, kaynak, prestij, para ve özgüven kaybı yaşandı.Savaş sırasında Osmanlılar için tek başarı Plevne savunması oldu. Bu savunma, Rus ordusunun yıldırım hızıyla ilerleyişini 5 ay durdurmayı başardı ve bu 5 ay içerisinde, başını İngiltere’nin çektiği ‘Büyük Devletler’ Rusya’ya karşı biraraya gelme fırsatını yakaladı.İstanbul’un düşmesi, İngiliz donanmasınının Rus ordusunu son anda Yeşilköy’de (Ayastefanos) durmaya zorlamasıyla önlenebildi. II. Abdülhamit yönetimindeki Osmalı Devleti’nin, İngiltere’nin yardımıyla başkentini kaybetmemesini sağlayan ‘Plevne Geciktirmesi’nin en önemli aktörlerinden biri

25 Haziran 2020 Yazısı

Politika Bilimi Yönüyle Devlet  Devlet, uzun süre klasik politika biliminin ana konusu olmuştur. Modern politika biliminde ise, ana konu olma özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. Devlet Kavramı ve Bu Kavram Üzerindeki Değişik Anlayışlar Bazı düşünürler ve düşünce akımları, devleti esas itibariyle sınıf yapısı olarak görürler. Onlara göre devlet bir sınıfın diğer sınıfları egemenliği altında bulundurduğu bir örgütlenmedir.Başka bir görüşe göre devlet, sınıf kavramının üstünde ve ötesinde bir toplumu kapsayan ve birleştiren kuruluştur.Hans Kelsen’e göre devlet, değerler piramidinin en üstündedir; Hegel onu Tanrı yapar. Kimisine göre devlet, amaç değil araçtır; Toplum düzeninin ve barışının korunmasını sağlar. Bazısı devleti tek ve egemen bir iktidar yapısı olarak görürken bazısı da devletin insanlar tarafından meydana getirilen “topluluklar topluluğu” olarak görür.Fransız Kamu Hukukuna göre devlet, milletin hukuki kişilik kazanmış şeklidir.Kelsen’e göre devlet, etkili olarak yürür

23 Haziran 2020 Yazısı

Nükleer Bebek Olayı Nedir - Gizli Günışığı Projesi  1995 yılında dönemin ABD başkanı Bill Clinton tarafından ortaya çıkarılan ve dünyası şoke eden nükleer proje kapsamında,İngiltere ve ABD atom enerjileri kurumunun ortaklaşa gerçekleştirmek için insan bedeni üzerinde ki nükleer etkilerinin ölçülmesi amacıyla, korkunç bir transferde bulundukları ortaya çıktı.1955 ve 1970 yılları arasında Britanya Atom enerjisi kurulunun, İngiltere ve Avusturalya’da ölü doğan bebeklerin ailelerinin rızası olmadan, daha doğrusu habersiz gizli bir şekilde alınan ölü bebeklerin gemilere yüklendikten sonra ABD’ye gönderdiği ve Amerika’da yapılan nükleer çalışmalarda ölü bebek bedenlerinin kullanılmasıyla, bedenler üzerinde meydana gelen olası etkilerin ölçüldüğü ortaya çıkmıştır.Proje kapsamında yapılan incelemede 6 bin bebek cesedinin İngiltere’den Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderildiği tespit edilmiştir. Günışığı Projesi adı verilen bu proje kapsamında, sadece bebekler değil ölü çocuk bedenleri de k

19 Haziran 2020 Yazısı

İlkel insan için mücize, yaşamın kaynağı ve doğanın işleyişinin temel yöntemiydi. faydasına ya da zararına sebep olan ateş, nehirlerin akışı, seller veya kuraklık, şimşek ve yıldırım gibi her doğa olayının arkasında akıl erdiremediği birer sır gizliydi. O halde bu olaylara sebep olan doğa üstü varlıklar olmalıydı. önceleri kendisinden güçlü hayvanların bu tür gizli güçleri de olabileceğine hükmetti. bugün mağara duvarlarına resmedilmiş hayvan figürleri bunu doğrular nitelikte. İnsan, bilinci geliştikçe üzerinde yaşadığı yeryüzünden daha da akıl almaz, ulaşılmaz ve dolayısı ile çok daha gizemli olan gökyüzünü keşfetti. haliyle yeryüzünde akıl erdiremediği olayların da sebebinin göklerde olabileceğini düşünmeye başladı. gizli güçlere sahip olabileceğini düşündüğü güçlü hayvanları gökyüzünde gözlemlediği yıldız kümelerine yerleştirmesi bundan kaynaklandı.  “Gökyüzünde ne oluyorsa bunun yeryüzünde bir karşılığı vardır” inancı böylece oluştu. sümer tabletleri’nin bulunması ile tarihse

18 Haziran 2020 Yazısı

                                 Shànghǎi İşbirliği Örgütü Çin Halk Cumhuriyeti liderliğinde oluşan ve daha çok Çin-Rusya dengesi altında gelişen bir örgüt özelliği göstermektedir. Örgütün kuruluşu daha çok Çin-Rusya arasındaki SSCB sonrasındaki sınır sorunlarını çözmek amacıyla olsa da, örgüt zaman içerisinde üyeleri arasında derinlemesine askeri, ekonomik ve kültürel bağların oluştuğu ABD ve Batı bloğunun karşısındaki ikinci blok güç olarak dikkat çekmiş ve bu yönüyle geçmişteki Varşova Paktı’na ve COMECON’a benzetilmiştir. Örgütün kuruluşunda etkili olan temel unsur sınır sorunları olarak belirtilse de, birçok gözlemciye göre (Huang: 2006, 16) örgütün kurulması Çin’in ekonomik dışa açılımı, artan enerji bağımlılığı ve yeni küresel güç olma hedefli dış politikasının bir sonucudur. Rusya-Çin sınırının silahsızlandırılması ve sınır meselelerinin çözülmesiyle (Huang: 2006, 16-17) işe başlayan ŞİÖ, yakın bir gelecekte dünyanın en büyük ekonomik gücü olacak Çin ve dünyanın en önemli en

17 Haziran 2020 Yazısı

Liberteryenizm ; Yol gösterici norm olarak negatif özgürlük fikrini savunan siyasi akımdır.Liberteryenler otonomi ve seçme özgürlüğünü maksimize etmeye çalışır; politik özgürlük, gönüllü iş birliği ve bireysel karar önceliğini vurgular,bu doğrultuda da devletin minimize edilmesi ya da ortadan kaldırılması gerektiğini savunur. Kavramın popüler kullanımı devletin minimize edilmesi şeklindedir. Birey özgürlüğünü esas alan iktisadi ve sosyal bir politika olmakla birlikte kendi içerisinde de bölünmesiyle ve biraz da anarşist felsefesinin çeşnisini de içinde barındırması ile oldukça enteresanlaşmış bir sistemdir; üzerine düşünülmeye değer fakat benim nazarımda pek de mantıklı değildir. Kendi içerisinde ikiye ayrılan liberteryenizm'in birinci kolunda klasik liberalizm'ın "sınırlı devlet" görüşüne karşın çok daha yetkileri sınırlandırılmış ve yalnızca güvenlik hizmetlerini ve bireyler arası antlaşmaları/sözleşmeleri devlet kurumu garantisi altında tutmayı öngören minarşiz

16 Haziran 2020 Yazısı

Devletin bir heyulaya dönüşmesi sürecinde doğru pozisyon almayanlar; bugünlerin ortalamasında sıradan sayılacak hukuksuzlukları gösterip "hukukun bittiği yer" diyerek aslında içgüdüsel olarak o suçluluk psikolojisinden kurtulma derdindeler. Keşke bu kadar kolay olsaydı herşey.Devletin toplumla ilişkisini pratik olarak gözlemleyebileceğimiz yer siyaset bilimci Lipsky'nin tanımıyla "sokak başı bürokratları" veya cephedeki bürokratlardır. Bunların başında da polis gelir.Türkiye de polisliğin asli vazifesi kamu düzenini koruma, "dava"yı savunmaya dönüşmüştür.Ortada anlatıldığı gibi milli bir dava ve bu davaya yönelik bir tehdit söz konusu olmadığı için de; baskı rejimleri, polise yaptırdığı hukuksuz işlere karşılık onlara bir nevi rüşvet  olarak, polisin sokakta kurduğu hoyrat düzene ses etmez. Soruşturma açılmaz, göz yumulur vs.. Polis zorbalığını yansıtan görüntülere gerekli tepki verilip sonuç alınmadığı sürece bu tarz görüntüler toplumun sindirilme s

15 Haziran 2020 Yazısı

LİBERALİZM Latince liber(özgür) kelimesinden türeyen bu ideoloji en temel değer olarak bireysel özgürlüğü savunur. kökenleri mö 5. yüzyıla kadar uzandığı düşünülen liberalizm aristotalesin politika adlı eserinde liberal ideolojinin temellerine değinmektedir fakat başlı başına bir ideoloji adını alması ve kitleleri etkilemek için uzun bir süre beklemek gerekir. benim için insanlık tarihinin gelişimi açısından en önemli fikirlerden bazılarını barındıran liberalizm, insanın doğasında bulanan bireysel özgürlüğün dokunulmazlığını en ciddi şekilde savunan liberalizm insan doğasından bugünlere geldiği için çok eski zamanlardan beri şekillenmektedir. liberalizmin genel çerçevelerini anlatmanın en iyi yolu da onun tarihsel gelişiminden biraz bahsetmek olabilir… Milat Öncesi ve Liberal Fikirler İlk çağın refah seviyesi yüksek merkezi olan antik yunan ilk liberal fikirlerinde merkezi olarak bilinmektedir. bireysel özgürlük gibi kavramlarıyla bazı yazarlar liberal fikirlerin doğuşuna kaynak olarak

13 Haziran 2020 Yazısı

Self Determinasyon  Günümüzde çokça kulağa çalınan bir hak, halkların/milletlerin kendi kaderini tayin hakkı. hemen yakınımızda ırak'ta kürtler, ispanya'da katalanlar, ukrayna'da kırımlılar, sırbistan'da arnavutlar, daha da eskiye gidersek çek ve slovakların birbirlerinden ayrılıkları. bir grup insanın, diğer bir grup insandan ayrılıp devlet kurma hakkı isteği ne zaman var, ne zaman yok? bu sorunun cevabı, yabancı devletlerin bir grup insanın bu yönde bir tercihi karşısında aldığı tutum ile yakından ilişkili. bu tutum da şu soruya bağlı: bu yönde bir tercih mevcut problemleri çözüyor mu, yoksa yeni problemler mi doğuruyor? genelde çözülmesi beklenen problemler olarak tehdit altındaki dil, kültür, grup hedefli insan hakları ihlalleri sayılabilir. genelde ortaya çıkacak yeni olası problemlere ilişkin olarak ise bölgenin ekonomik istikrarsızlığa sürüklenmesi, ağır insan hakları ihlalleri, bireylerin güvenliği, çevre devletler ile bozulan barış sayılabilir. son iki

12 Haziran 2020 Yazısı

TOPLUM SÖZLEŞMESİ... Fransız ihtilalinin fikri alanda ateşleyici gücü sayılabilecek j.j. rousseau'nun 1762 basım tarihli eseri. siyasi sistemin eşitlik ve özgürlük temellerinde başarılı olabilmesi için en iyi yöntemin toplum sözleşmesi olduğu tezini ortaya atmıştır. bu sözleşme, kabuğu toplumdan topluma farklılık göstermekle beraber, içeriği genel istem çerçevesinde yani toplumun ortak talepleri doğrultusunda, toplumu eşitlik ve özgürlük (sınırlanmış bir özgürlük) ve huzura götürecek maddeler içermektedir. kitap özünde daha geniş kapsamlı planlanmış fakat yarım bırakılmıştır. ilerleyen yıllarda tekrar düzenlenerek bu isimle baskısı yapılmıştır. yayınlandığı yıllarda fransa'da yasaklanmış bir eserdir. eser 4 bölümden oluşur, birinci kitapta terim tanımları ve insanın toplum adına kabulleri ile toplum sözleşmesinin girişi gibi konular işleniyor, ikinci kitapta egemenlik, egemen güç, genel istem, yasalar gibi konular ele alınmış, üçüncü kitapta devlet, sistemler, sürdürülebilirli

11 Haziran 2020 Yazısı

Küreselcilik ; Milliyetçilik ve devletçiliğin önemini göz ardı eden bir akımdır. insan sosyal bir varlıktır, gruplaşma ihtiyacı duyar. bu gruplaşma ihtiyacı, tarihte kabileler ve dinler olarak kendini göstermiştir. fransız devrimi itibari ile,milliyetçilik temelli gruplaşma başlamıştır ve ulus devletin kurulmasına öncülük etmiştir. Küreselcilik,insanların gruplaşma ihtiyacının ortadan kalkacağı, insanların çok kültürlü ülkelerde yaşayacağı ve milliyetçiliğin ortadan kalkacağı gibi gerçekleşmesi imkansız olan, insan doğasına ters öngörülerde bulunuyor. Aynı zamanda, gerçekleşmemesinin hayrımıza olduğunu düşündüğüm akımdır. gruplaşma güzel bir şey, insanın ülkesini sevmesi, kendi kültürünü bozulmadan yaşaması güzel bir şey. çok kültürlü, özünlüğünü kaybetmiş bir ülkede yaşamak adeta bir distopyada yaşamak gibi. küreselleşmenin gerçekleştiği fantastik bir dünyada, turizmin ve havacılığın sonunun geleceği de unutulmamalı. tüm ülkeler çok kültürlü olursa, yurtdışına gitmenin ne anlam

10 Haziran 2020 Yazısı

21. yüzyılın para piyasalarındaki dalgalanmalara, ekonomik krizlere, ticaret savaşlarına ve politik ekonomi kavramına alışmış olsak da, yakın tarihte ilk kez bir virüsün yarattığı küresel ekonomik krizle karşı karşıyayız. Bu yazıda, devler liginde politik ve ekonomik gücün birbirinden ayrı değerlendirilemeyeceği düşüncesinden hareketle, son yıllarda giderek artan kripto para ve dijital para çalışmalarının geldiği noktayı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin arasındaki çekişme açısından değerlendireceğim. Salgının Ekonomiye Etkisi ve Dijital Para 2019 Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde başlayan Covid-19 salgınının tüm dünyayı sarmasının akabinde, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün bu salgını pandemi ilan etmesiyle ilk başlarda grip gibi mevsimsel bir hastalık olarak görülen koronavirüsün etkisi dünya ölçeğinde yankı bulmaya devam ediyor. Krizden ilk önce sadece Çin ekonomisinin ve Çin’de faaliyet gösteren sektör ve firmaların finansal olarak etkileneceği düşünülürken, virüsün merkezin

9 Haziran 2020 Yazısı

ABD’nin kurulduğu zamanlardan bu yana toplumsal anlamda kutuplaşan ve siyasal olarak kendi içinde çatışmalı bir toplum olduğunu görmek mümkün. Bugün de bunun yansımalarını görüyoruz. 1860’lardaki iç savaşta ABD kölelik konusunda büyük bir kırılma yaşadı; neticede iç savaş kölelik karşıtı Kuzey’in zaferiyle sonuçlandı. Bundan 100 yıl sonra, 1960’ların ortasında siyahilerin (Afrikalı Amerikalıların) eşitliği konusunda büyük adımlar atıldı ve yine büyük çatışmalar ve toplumsal kırılmalar yaşandı. 1960-1970’lerde Vietnam Savaşı ve özgürlük hareketlerinin ortaya çıkması, 1980’lerde “Yeni Sağ”ın ve özellikle Hıristiyan sağının yükselmesiyle yine büyük kutuplaşmalar yaşandı. Oğul Bush’un (George W. Bush) BM kararı olmadan başlattığı Irak Savaşı da çok tartışmalıydı. Ardından gelen Demokrat ve ilk Afrikalı Amerikalı Başkan olan Barack Obama’nın iki dönemlik Başkanlığı da Amerikan sağının mobilize olmasına ve ırkçılığın artmasına yol açtı. Ve en son olarak Donald Trump’ın Başkan seçilmesi, ABD’

8 Haziran 2020 Yazısı

Resim
İntihar ettiği söyleniyor fakat erkek arkadaşının Aleyna'yı döverek bayıltmış olduğu, tehditler savurduğu videolar mevcut.Gerçekten daha kaç kadının ölmesi gerek bir şeyler yapmamız için?Hala intihar mı?Aleyna'nın şüpheli ölümü aydınlatılsın! Aleyna Çakır'ın kendisini darp eden erkekten şikayetçi olduğu 17 Nisan'dan bugüne kadar 32 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Hayatta kalmak için şikayetçi olarak mücadele eden Aleyna'nın şüpheli ölümü açığa çıkmalı. Şüpheli kişi tutuklanmalıdır. Ankara EGM, Aleyna Çakır'ın ölümü için soruşturma bitmeden "intihar" dedi. Yine hakkındaki şikayete rağmen Ümitcan Uygun'un serbest bırakıldığı anlaşıldı. İşkence derecesindeki şiddetin failleri neye göre serbest bırakılıyor? İntihar ön kabulüyle nasıl bir soruşturma yürütülecek? Olaya ilişkin delillerin yer aldığı sosyal medya hesapları apar topar kapatıldı. Ümitcan Uygun'unsa 2. kez serbest bırakıldıktan sonra "kafa tatiline" çıkar

5 Haziran 2020 Yazısı

Amerikan İç Savaşı'nın kölelik yüzünden değil, 'Çırçır makinaları' yüzünden çıktığını söylesem, 'Bu Amerikalılar taa 160 yıl önce köleliği sonlandırmak için iç savaş yaşamadı mı, hala bu kadar ırk ayrımı nasıl oluyor?' diye düşünenlerin dikkatini çeker sanırım.30 milyon nüfuslu bir ülkede, çoğunluğu beyaz 750bin kişinin öldüğü ve 1,5 milyon kişinin hasta ve sakat kaldığı bu korkunç iç savaş, gerçekten köleliğe karşı ve ırklar eşitliği uğruna mı verildi ... Bakalım.Pamuk o devrin en değerli ürünlerinden biri. Bugünün petrolü gibi düşünebiliriz. Dünyadaki pamuk üretiminin lilderi ise ABD, daha doğrusu ABD'nin 'Güney' eyaletleri.. ABD ihracatının %60'ını pamuk oluşturyor. Pamuğu köleler topluyor, Güneyli sermaye sahipleri satıyor.Kuzey eyaletleri ise sanayi bölgesi, ve üretiminin büyük kısmını sanayisi olmayan Güney'e satıyor. Pamuğun en büyük alıcısı Avrupa ise 'ticaret dengesi' olması için Güney eyaletlerini kendi sanayi ürünlerini almaya

4 Haziran 2020 Yazısı

Birleşik Devletler’de CIA, yasal olarak örtülü operasyonlar icra etmek yetkisi verilen hükümet ajansıdır. CIA’ye bu yetki 1947 yılında çıkarılan Ulusal Güvenlik Yasası ile verilmiştir.Başkan Ronald Reagan’n 1984 yılında yayımladığı 12333 sayılı Uygulama Emrinde örtülü operasyon, siyasi ve askeri olarak Birleşik Devletler hükümetinin yasal olarak inkâr edebileceği‘‘özel faaliyetler’’ olarak tanımlanmıştır.Örtülü operasyonlarda yapanların kimliği gizlenirken, gizli bir operasyonda faaliyetin kendisi tamamen gizlidir. Örtülü operasyonda inkâr edilebilirlik, gizli operasyonda ise gizlilik esastır.Örtülü operasyonlar; bir hedefe karşı açıkça operasyon düzenlemenin dezavantajlı olduğu durumlarda icra edilirler.Bu tür operasyonlar, genel olarak hedef alınan ülkede illegal iken, çok sık olarak da destekleyen ülkenin yasalarına aykırıdırlar.Örtülü operasyonlarda; sabotaj, suikast, askeri darbelerin veya hedef ülkedeki hükümetin yıkılmasının desteklenmesi gibi çeşitli illegal faaliyetler icra ed