Umut Bağdadioğlu

Geçen sene bir babaanne o dönem içerisinde 6 ve 9 yaşındaki iki torununun anneleri ve annelerinin eşi tarafından istismara uğradığı iddiası ile şikayetçi oluyor.Babaannenin şikayeti yönünde çocukların ifadesine başvurulduğunda 6 yaşındaki kız çocuğu üvey babası ve annesinin iki arkadaşı tarafından istismara uğradığını anlatıyor.Aynı zamanda da anneannesi ve dayısının da uzun süredir şiddet uyguladığından bahsetmekte.9 yaşındaki erkek çocuğu ise aynı kardeşi gibi yaklaşık 7-8 aydır cinsel istismara uğradığını ve çok kez şiddete uğradığı ifadesini veriyor ve çocuklar ifadelerini yazı ve görseller ile destekliyor.Tüm bunlardan sonra yapılan üçüncü duruşmada anne ve üvey baba serbest bırakılıyor..Yanlış okumadınız...6 ve 9 yaşındaki iki çocuğa aylarca eziyet edip cinsel istismarda bulunan iki kişi serbest bırakılıyor.Çocuklar şuan 7 ve 10 yaşlarındalar ve hayatları boyunca atlatamayacakları travma ile yaşıyorlar.Yalnızca o çocukların çektiği acılar,hayatları boyunca peşlerini bırakmayacak

NAZİ ALMANYASINİN PETROL POLİTİKASI  Nazi Almanyası dış kaynaklara bağımlı durumdaydı.Almanya için 1939 yılı itibari ile başlayan savaşın büyük problemi, deniz aşırı olan petrol ithalatının hareketli savaş yeteneğini tehlikeye atacak biçimde sona ermesiydi.Almanya’ya petrol 3 farklı tedarikçi çeşidinden gelmiştir.1938'de yaklaşık olarak toplam 44 milyon varil tüketim için, denizaşırı devletlerden gelen ithalat, 28 milyon varil yani toplam istenilenin yaklaşık % 60’ını oluşturdu.Avrupadaki kaynaklardan 3,8 milyon varil ithal edildi.Yerli olan petrol üretimi 3.8 milyon varil oldu. 9 milyon varil yakıt sentetik olarak üretildi. 1939 yılında kuşatma başlamadan önce 33 milyon varil olan ithalat, Almanya’nın enerjideki dış kaynaklara olan aşırı bağımlığını gösteriyor.Savaş başladığında Almanya’nın yakıt stokları yaklaşık15 milyon varildi.Hitler,Norveç,Hollanda,Belçika ve Fransa’yı işgal etmesi ile 5 milyon varil elde etti.SSCB'den ithalat 1940 yılında 4 milyon varil ve 1941 yılının i

Soğuk Savaş  Soğuk savaş; süper güç niteliğinde olan Batı Bloku önderliğinde ABD ve Doğu Blokunun önderliğinde SSCB ülkelerinin arasında 1947-1991 yılları arasında sürdürmüş olan  uluslararası askeri ve politik olan gerginlikliğe verilen isimdir.İlk kez 1947 senesinde ABD'li olan Bernard Brauch tarafından bu tabir kullanıldı.Birinci Dünya Savaşının bitmesi ile beraber Sovyetler Birliği Güney Doğu Avrupa ile Orta Doğu da faaliyetlerini arttırmaya başlamıştır.Bunun üstüne ABD ile İngiltere ortak olarak sovyet taraftarı olan partiler iktidare gelmeme amacı için çalışmalara başlamışlardır.Sovyetler Birliği Doğu Bloğu ülkeleri üzerinde yaptırım gücünü artırırken ABD ise Sovyetler Birliği'ne karşı koyabilmek amacı ile küresel manada çevreleme politikalarını izliyordu.Bu çevreleme politikası; SSCB’nin yayılmacı olan politikasına karşı askeri, ekonomik ve diplomatik ögeleri içerisinde barındıran dış politika stratejisidir.ABD bu kapsam içerisinde Batı Avrupa ülkelerine askeri ve ekonom

  Savaşlardaki İnsanın Yerini Makinelerin Alması Savaş tarihi doğru bir biçimde incelenmiyor.Teknoloji, ticaret,endüstri ve askeri strateji ayrı bireylerden öğrenilmesinden dolayı dünyayı anlamamız çok zor.Misal kara savaşına destek veren yelkenli olan kayıklardan okyanuslara hakim olan uçak gemilerine kadar deniz kuvvetlerinin sabitleri ile değişkenleri nelerdir? Savaş gemilerinin kömürden mazota geçişi jeopolitik olan bir satranç kurallarını bütünü ile değiştirdi.Mazotlu olan gemilerin menzilini 3-4 kat arttırdı.Kömürle çalışan gemiler yakıt alabilecekleri limanlara sık uğrama mecburietindeydi; kömür atmak amacı ile işgücü gerekliydi ve kömür tozu da patlıyordu.Teknolojik ilerleme öncesinde savaş oldukça profesyoneldi.Göz göze savaşma amacı ile cesaret,beceri,tecrübe,kişisel güç ve uzun süreçli bir eğitim gerekliydi.Oysa makineli tüfek ve el bombası vb. gibi silahlar sıradan olan insanların bile yüzlerce düşmanı öldürmesine olanak verdi.İşçi-köylü ile tecrübeli asker arasında fark az