Umut Bağdadioğlu

 T4 OPERASYONU Nazi Almanyası döneminde zoraki şekilde yapılan bir ötanazi programıdır.Eylül 1939 tarihinden Ağustos 1941'e kadar süreç içeriside yapılmış olan çalışmalar, 1945 senesine kadar ve Alman Nazi Döneminin bitimine kadar gayri resmi olarak devam etti.T4 programı ırk hijyeni uygulamasının Nazi Partisi'nin politikasını gelişmesine yol açtığı fikrine gelincede,Alman halkından engelliler ile beraber çürük ırk elementlerinin temizlenmesi gerektiği ile ilgili bir inanç vardı.Bu zihniyete göre ötanazi programı ardından Avrupa Yahudilerinin Holokost'a karşı politikasında bir evrimi temsil etmektedir. 1930'lu yılların son zamanlarında bazı engelli çocukları hedef alan gizli ve sıradışı bir nitelikte olan bir operasyona imza attılar. Programı Nazi Almanyası Hükümet memuru görevinde olan aynı zamanda bu programın idareciliğini üstlenenlerden biri olan Philipp Bouhler ve Adolf Hitler'in kişisel doktoru aynı zamanda bu programın idareciliğini üstlenenlerden biri olan K

Türkiye'nin ortalama zeka seviyesi 90'dan 89'a kadar geriledi ve 100 ülke arasından 48. sırada yer aldı.89 IQ zeka geriliğinin sınırı olarak biliniyor.Bu gerileme bilimden uzaklaşmanın,batıya adapte olmaya çabaları,parasal nedenlerden devamlı kaliteli ve dengeli beslenememenin ve iyi bir seviyede eğitim alamamanın sonucu denilebilir.İstisna durumlar haricinde insanoğlu ortalama olan bir zekaya sahiptir.Örnek vermek gerekir ise her insan farklı yeteneklere sahip olabilir.Doğuştan gelen bir özellik olması nedeni ile farklı olması doğaldır.Aslında daha çok sayıda sebep var,onlar da yeterli para ve eğitim herkes de olduğu zaman ancak giderilir.Ama bana kalırsa esas problem genelde bizdeki yetiştiriliş tarzının ve aile yapısının yanlış yöne doğru gitmesi.Bir de ülkemize mültecileri doldurunca iyice batak bir duruma geldik.Kaçak ve göç ile gelenler daha düşük seviye de zekaya sahip coğrafyalardan geliyor.Bilim her şeydir.Bilimden geri de kalan milletler teknoloji ve bilim karşısı

İzmir'de 30 yaşında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Radyoloji Anabilim Dalında görevli olan doktor,evinde ölü bulundu.İntihar ettiği düşünülen genç doktorun 2018 senesinde Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı yani TUS da birinci olduğu öğrenildi.Neden TUS sınavı birincisi ve doktor diye hemen mesleki baskılar nedeni ile intihar etmiştir gibi bir algı oluşturuluyor.Bu intihar olayı üzücü bir durum ancak bunu bazılarının politik nedenlere bağlaması ya da bağlayacak olması yanlıştır.Psikolojisini bozacak durumlar var.Belki ailevi sorunları var.Belki mobbing uygulanmıştır,belki onunla uğraşan meslektaşları bile vardır.Yada sevgilisi terk etmiştir vb. kaldı ki adam radyoloji bölümündeymiş mobbing yapılacak bölümlerden birinde bile değil bildiğim kadarıyla.Sırf siyaset bu şekilde ülkeyi bu duruma getirdiler şeklinde bir ifadede bulunup işin içinden çıkmaya çalışmamalıyız.Olayı siyasete karıştırmadığınız kalmıştı intiharı yalnız çok çalışanlar veya fakirler etmiyor.Mobb

İSVEÇ'İN IRK ISLAHI İsveç,meclis sistemine sahip ve rejimi ise meşruti monarşi (kralın yetkilerinin anayasa ve halk oyu ile seçilen meclis aracılığı ile sınırlanmış olan bir yönetim biçimi) ile yönetilen bir ülkedir.Ekonomi yönden gelişmiştir. The Economist'in Demokrasi İndeksi'ne göre ilk sırada yeralmaktadır.Bu yazımda İsveç’in ırk ıslahı ve kısırlaştırma yasası hakkında bilgiler vereceğim. İsveç'in sosyal devleti sisteminin temelinde onlarca yıl süren etnik temizlik kampanyası ile ilgili bilgi sahibi olan var mı ? İsveçte yaklaşık 60 000 den fazla insan sırf tipleri kuzeyli ırka benzememesi nedeni ile Nazi yöntemi ile zorunlu bir kısırlaştırma kampanyasının mağduru oldu.İdeal veya kusursuz bir toplum yaratmak amacı ile safkan olmayanları kısırlaştırıp nesillerini ortadan kaldırmaya nasıl bir isim verilmesi gerekir ? Dünyada ilk defa 1921 yılında İsveç'te kurulan Irk Biyolojisi Enstitüsü'nün İdeal kuzey tipi şeklinde afişlere yer vermesinin arkasında nasıl d