15 Haziran 2020 Yazısı
LİBERALİZM
Latince liber(özgür) kelimesinden türeyen bu ideoloji en temel değer olarak bireysel özgürlüğü savunur. kökenleri mö 5. yüzyıla kadar uzandığı düşünülen liberalizm aristotalesin politika adlı eserinde liberal ideolojinin temellerine değinmektedir fakat başlı başına bir ideoloji adını alması ve kitleleri etkilemek için uzun bir süre beklemek gerekir. benim için insanlık tarihinin gelişimi açısından en önemli fikirlerden bazılarını barındıran liberalizm, insanın doğasında bulanan bireysel özgürlüğün dokunulmazlığını en ciddi şekilde savunan liberalizm insan doğasından bugünlere geldiği için çok eski zamanlardan beri şekillenmektedir. liberalizmin genel çerçevelerini anlatmanın en iyi yolu da onun tarihsel gelişiminden biraz bahsetmek olabilir…
Milat Öncesi ve Liberal Fikirler
İlk çağın refah seviyesi yüksek merkezi olan antik yunan ilk liberal fikirlerinde merkezi olarak bilinmektedir. bireysel özgürlük gibi kavramlarıyla bazı yazarlar liberal fikirlerin doğuşuna kaynak olarak görülmüştür. aristoteles’in politika eserinde liberal fikirlere yer verdiği gözlemlenmiştir.
Rönesans ve Liberalizm
italya’da başlayan aydınlanma ile ortaya çıkan ilkelerin birçoğu klasik liberalizmin kapsadığı özgürlükçü bireysel fikirlere temel hazırlar birey kavramının giderek ortaya çıktığı bu dönem liberalizmin artık harekete geçtiğinin göstergesi olmuştur. rönesans ile oluşan kendi eylemini kendi gerçekleştiren birey kavramı ile insan bir topluluk veya zümreye bağlı değil başlı başına kendi bireysel varlığı ile toplumda var olabileceğini öğrendi.
Amerika’ya Göçler ve Liberalizme olan Sonuçları
her ne kadar rönesans gibi hareketlerle avrupa'da bireysel özgürlük teması oluşmaya başlasa da siyasi otorite hala sert ve totaliterdi bu sebeple eski kıtanın yeni düşünürleri bireysel özgürlükçüleri, mahkûmlar ve işçilerle beraber yeni kıtaya yerleşik bir hayat için hareket ettiler. onları burada avrupa’nın totaliter rejiminden uzakta eğittiler fakat amerika’ya yüzyıllar önce gelmiş olan ingiliz fransız ve ispanyollar burada sömürge kolonileri kurmuş ve eski kıtanın siyasi düzen ve havasını yenidünyalarına da kurmuşlardı. kıta avrupa’sında olduğu kadar güçlü olmayan bu yapı avrupa’nın totaliter etkisinden kaçan birçok özgürlükçü düşünürler burada kendi düzenlerini kurmaya başladılar özellikle ingilizlerin hâkim olduğu 13 kolonide ve başında bulunan 13 vali ile her kolonide halk ve düşünürlerin oylarıyla başa gelen parlamenterler arasındaki bu yeni düzen savaşı liberalizmin amerika’daki yükselişinin ayak seslerini olmuştur. liberal düşünceler ve fikirlere ters olan her türlü olay amerika’nın liberal bir düzene bir adım daha yakınlaştırdı ve 7 yıl savaşları sonucu ingiltere’nin amerika’daki kolonilerine ağır vergiler getirmesi ile çıkan isyan sonucu bugünkü liberal amerikan temellerini oluşturacak olan amerikan bağımsızlık savaşanı başlattı. bu savaş sonucu imzalanan amerikan bağımsızlık bildirisi john adams, benjamin franklın ve birçok kısmını yazan thomas jefferson insanoğlunun doğuştan sahip olduğu bu hakların her ne sebeple olursa olsun devredilemeyeceğini veya ortadan kaldırılamayacağını belirtmiştir, insanın sırf insan olmasından dolayı sahip olduğu bireysel özgürlük, fikirleriyle insanın bedeni üstündeki tek hak sahibi oluşu amerikan bağımsızlık bildirisinde olduğu gibi liberalizmde temlerini oluşturacaktır. bu bildiri sadece amerika ile sınırlı kalmayıp avrupa’daki tüm toplumları ve özellikle fransız aydınlarını etkileyerek insan doğasındaki bu kaçınılmaz olguyu eski kıtaya da taşıyacaktı.
Avrupa’daki Gelişmeler ve Fransız İhtilalı
avrupa’da devam eden eski monarşiler, baskıcı rejimler ve sosyal sınıf farklılıkları yeni oluşan liberal özgürlük ve bunun getirdiği siyasi sistemlerle tamamen çelişmekteydi fakat alt tabakada bulunan kesimlerin ekonomik zayıflıkları bu liberal görüşleri hiçbir zaman yüksek tonda söyleyememelerine neden oluyordu. avrupa’nın büyük devletlerinin büyük ticari ağlar oluşturarak zenginleşmeye başlayan burjuvazi’nin ruhban ve soyluların oluşturduğu ülke yönetiminin kendilerine dayattığı ağır koşullara karşı gün geçtikçe daha çok rahatsızlık duyuyor ve halk ve burjuvanın ağır koşullar altında aristokratlar ve soylulara çalışmasını eleştiriyordu. avrupa’nın en büyük sömürgeci gücü olan ingiltere magna carta’dan beri gelen haklar ve parlamento’nun ingiliz halkına verdiği güç ile ingiliz haklar bildirgesi gibi birçok hakkı elde etmişlerdi. kendi toprakları içinde insan haklarına adına önemli adımlar atmış fakat sömürgelerinde yaşattığı siyasi otoriterlerin baskıları sonucu birçok ayaklanma ile karşılaşmış bu ayaklanmalardan birinin soncu olarak ortaya çıkan amerikan bağımsızlık bildirgesi sadece sömürge sınırlarından kalmayıp o dönem ingiltere’nin en büyük rakibi olan ve ingiltere gibi insan haklarının pek önemli olmadığı fransa’da büyük etkilere sebep olacaktı. bu durum tüm avrupa ve dünyayı bir dizi olaylar serüvenine itecek ve bu dönemde ortaya çıkan liberal fikirler artık liberalizme son şekillerini verecektir amerika’daki insanın devredilemez doğal hakları gibi çok ilerici olan liberal fikirler zaten var olan özgürlük ve bireyin tüm hayatına olan sahipliği gibi düşüncelerin daha yüksek tonda dile getirilmesine sebep olmuştur.1789 burjuva ve halkın birleşmesi ile fransız monarşisine karşı yapılan ihtilal ile tüm avrupa’yı etkisi altına alacak olan liberal düşünceler fırtınasının başlamasına sebep olacaktır.
Liberalizm Kavramının Doğuşu ve Genel Hatları
17.yüzyıl düşünürü john locke liberalizmin kurucusu olarak görülür. insanın yaşama, özgürlük ve mülkiyet haklarını savunmuştur. kurduğu düşünce sistemi ile mutlak yönetimleri sarsmıştır. liberal fikirleriyle hem amerikan hem de fransız devrimini derin bir şekilde etkilemiştir. klasik özgürlük tanımı olan ‘’bir insanın özgürlüğü, başka bir insanın özgürlüğüne zarar gelebilecek noktada sona erer’’tanımıyla liberal fikirlerin en temel öğesini açıklamıştır.
iskoç ekonomist adam smith ise liberal fikirlerin ekonomik hayat üzerine olan fikirlerini ‘’ulusların zenginliği’’kitabıyla liberal kavramını kullanmış, liberalizmin özgürlükçü temasını ekonomik hayata taşımıştır. temel mülkiyet hakkı gibi birçok konuda liberal fikirleri desteklemiş günümüz ekonomisinin liberal tarafına yön vermiştir.
sonuç olarak liberalizm insan doğasına aykırı olan kısıtlanmaya karşı doğmuş, düşünce sisteminin merkezinde özgürlüğü barındıran ve birçok politik, ekonomik, siyasi ve sosyal sistemi etkileyen bir ideolojidir. yazdığım ve yorumladığım tüm baskıcı sistemlere karşı bizi geleceğe taşıyan liberalizm günümüz dünyasının kimi çevrelerince gaddarlığını barındırdığı düşünülse de liberalizmin tarihine bakıldığında bunun tam tersi olduğu görülmektedir ve pozitif liberalizm, günümüz liberalizminin sosyal devlet ilkelerini tamamlayarak destek olmakta ve bugün birçok devlet tarafından da uygulanmaktadır.
Latince liber(özgür) kelimesinden türeyen bu ideoloji en temel değer olarak bireysel özgürlüğü savunur. kökenleri mö 5. yüzyıla kadar uzandığı düşünülen liberalizm aristotalesin politika adlı eserinde liberal ideolojinin temellerine değinmektedir fakat başlı başına bir ideoloji adını alması ve kitleleri etkilemek için uzun bir süre beklemek gerekir. benim için insanlık tarihinin gelişimi açısından en önemli fikirlerden bazılarını barındıran liberalizm, insanın doğasında bulanan bireysel özgürlüğün dokunulmazlığını en ciddi şekilde savunan liberalizm insan doğasından bugünlere geldiği için çok eski zamanlardan beri şekillenmektedir. liberalizmin genel çerçevelerini anlatmanın en iyi yolu da onun tarihsel gelişiminden biraz bahsetmek olabilir…
Milat Öncesi ve Liberal Fikirler
İlk çağın refah seviyesi yüksek merkezi olan antik yunan ilk liberal fikirlerinde merkezi olarak bilinmektedir. bireysel özgürlük gibi kavramlarıyla bazı yazarlar liberal fikirlerin doğuşuna kaynak olarak görülmüştür. aristoteles’in politika eserinde liberal fikirlere yer verdiği gözlemlenmiştir.
Rönesans ve Liberalizm
italya’da başlayan aydınlanma ile ortaya çıkan ilkelerin birçoğu klasik liberalizmin kapsadığı özgürlükçü bireysel fikirlere temel hazırlar birey kavramının giderek ortaya çıktığı bu dönem liberalizmin artık harekete geçtiğinin göstergesi olmuştur. rönesans ile oluşan kendi eylemini kendi gerçekleştiren birey kavramı ile insan bir topluluk veya zümreye bağlı değil başlı başına kendi bireysel varlığı ile toplumda var olabileceğini öğrendi.
Amerika’ya Göçler ve Liberalizme olan Sonuçları
her ne kadar rönesans gibi hareketlerle avrupa'da bireysel özgürlük teması oluşmaya başlasa da siyasi otorite hala sert ve totaliterdi bu sebeple eski kıtanın yeni düşünürleri bireysel özgürlükçüleri, mahkûmlar ve işçilerle beraber yeni kıtaya yerleşik bir hayat için hareket ettiler. onları burada avrupa’nın totaliter rejiminden uzakta eğittiler fakat amerika’ya yüzyıllar önce gelmiş olan ingiliz fransız ve ispanyollar burada sömürge kolonileri kurmuş ve eski kıtanın siyasi düzen ve havasını yenidünyalarına da kurmuşlardı. kıta avrupa’sında olduğu kadar güçlü olmayan bu yapı avrupa’nın totaliter etkisinden kaçan birçok özgürlükçü düşünürler burada kendi düzenlerini kurmaya başladılar özellikle ingilizlerin hâkim olduğu 13 kolonide ve başında bulunan 13 vali ile her kolonide halk ve düşünürlerin oylarıyla başa gelen parlamenterler arasındaki bu yeni düzen savaşı liberalizmin amerika’daki yükselişinin ayak seslerini olmuştur. liberal düşünceler ve fikirlere ters olan her türlü olay amerika’nın liberal bir düzene bir adım daha yakınlaştırdı ve 7 yıl savaşları sonucu ingiltere’nin amerika’daki kolonilerine ağır vergiler getirmesi ile çıkan isyan sonucu bugünkü liberal amerikan temellerini oluşturacak olan amerikan bağımsızlık savaşanı başlattı. bu savaş sonucu imzalanan amerikan bağımsızlık bildirisi john adams, benjamin franklın ve birçok kısmını yazan thomas jefferson insanoğlunun doğuştan sahip olduğu bu hakların her ne sebeple olursa olsun devredilemeyeceğini veya ortadan kaldırılamayacağını belirtmiştir, insanın sırf insan olmasından dolayı sahip olduğu bireysel özgürlük, fikirleriyle insanın bedeni üstündeki tek hak sahibi oluşu amerikan bağımsızlık bildirisinde olduğu gibi liberalizmde temlerini oluşturacaktır. bu bildiri sadece amerika ile sınırlı kalmayıp avrupa’daki tüm toplumları ve özellikle fransız aydınlarını etkileyerek insan doğasındaki bu kaçınılmaz olguyu eski kıtaya da taşıyacaktı.
Avrupa’daki Gelişmeler ve Fransız İhtilalı
avrupa’da devam eden eski monarşiler, baskıcı rejimler ve sosyal sınıf farklılıkları yeni oluşan liberal özgürlük ve bunun getirdiği siyasi sistemlerle tamamen çelişmekteydi fakat alt tabakada bulunan kesimlerin ekonomik zayıflıkları bu liberal görüşleri hiçbir zaman yüksek tonda söyleyememelerine neden oluyordu. avrupa’nın büyük devletlerinin büyük ticari ağlar oluşturarak zenginleşmeye başlayan burjuvazi’nin ruhban ve soyluların oluşturduğu ülke yönetiminin kendilerine dayattığı ağır koşullara karşı gün geçtikçe daha çok rahatsızlık duyuyor ve halk ve burjuvanın ağır koşullar altında aristokratlar ve soylulara çalışmasını eleştiriyordu. avrupa’nın en büyük sömürgeci gücü olan ingiltere magna carta’dan beri gelen haklar ve parlamento’nun ingiliz halkına verdiği güç ile ingiliz haklar bildirgesi gibi birçok hakkı elde etmişlerdi. kendi toprakları içinde insan haklarına adına önemli adımlar atmış fakat sömürgelerinde yaşattığı siyasi otoriterlerin baskıları sonucu birçok ayaklanma ile karşılaşmış bu ayaklanmalardan birinin soncu olarak ortaya çıkan amerikan bağımsızlık bildirgesi sadece sömürge sınırlarından kalmayıp o dönem ingiltere’nin en büyük rakibi olan ve ingiltere gibi insan haklarının pek önemli olmadığı fransa’da büyük etkilere sebep olacaktı. bu durum tüm avrupa ve dünyayı bir dizi olaylar serüvenine itecek ve bu dönemde ortaya çıkan liberal fikirler artık liberalizme son şekillerini verecektir amerika’daki insanın devredilemez doğal hakları gibi çok ilerici olan liberal fikirler zaten var olan özgürlük ve bireyin tüm hayatına olan sahipliği gibi düşüncelerin daha yüksek tonda dile getirilmesine sebep olmuştur.1789 burjuva ve halkın birleşmesi ile fransız monarşisine karşı yapılan ihtilal ile tüm avrupa’yı etkisi altına alacak olan liberal düşünceler fırtınasının başlamasına sebep olacaktır.
Liberalizm Kavramının Doğuşu ve Genel Hatları
17.yüzyıl düşünürü john locke liberalizmin kurucusu olarak görülür. insanın yaşama, özgürlük ve mülkiyet haklarını savunmuştur. kurduğu düşünce sistemi ile mutlak yönetimleri sarsmıştır. liberal fikirleriyle hem amerikan hem de fransız devrimini derin bir şekilde etkilemiştir. klasik özgürlük tanımı olan ‘’bir insanın özgürlüğü, başka bir insanın özgürlüğüne zarar gelebilecek noktada sona erer’’tanımıyla liberal fikirlerin en temel öğesini açıklamıştır.
iskoç ekonomist adam smith ise liberal fikirlerin ekonomik hayat üzerine olan fikirlerini ‘’ulusların zenginliği’’kitabıyla liberal kavramını kullanmış, liberalizmin özgürlükçü temasını ekonomik hayata taşımıştır. temel mülkiyet hakkı gibi birçok konuda liberal fikirleri desteklemiş günümüz ekonomisinin liberal tarafına yön vermiştir.
sonuç olarak liberalizm insan doğasına aykırı olan kısıtlanmaya karşı doğmuş, düşünce sisteminin merkezinde özgürlüğü barındıran ve birçok politik, ekonomik, siyasi ve sosyal sistemi etkileyen bir ideolojidir. yazdığım ve yorumladığım tüm baskıcı sistemlere karşı bizi geleceğe taşıyan liberalizm günümüz dünyasının kimi çevrelerince gaddarlığını barındırdığı düşünülse de liberalizmin tarihine bakıldığında bunun tam tersi olduğu görülmektedir ve pozitif liberalizm, günümüz liberalizminin sosyal devlet ilkelerini tamamlayarak destek olmakta ve bugün birçok devlet tarafından da uygulanmaktadır.
KAYNAKÇA
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Liberalizm#:~:text=Liberalizm%2C%20bireysel%20%C3%B6zg%C3%BCrl%C3%BCk%20%C3%BCzerine%20kurulan,ilkesinin%20de%20%C3%B6nemini%20vurgulamaya%20ba%C5%9Flad%C4%B1.
https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://perspektif.eu/2019/09/21/liberalizm-nedir/&ved=2ahUKEwi128_j6IPqAhXmAGMBHe19BI4QFjAXegQIAxAB&usg=AOvVaw1AVJbwUv29y5We8fD32P0z&cshid=1592224072157
https://www.google.com/amp/www.olaganustukanitlar.com/liberalizm-nedir/amp/
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Frans%C4%B1z_Devrimi
https://www.google.com/url?sa=t&source=web&rct=j&url=https://www.uidergisi.com.tr/wp-content/uploads/2016/06/46-3.pdf&ved=2ahUKEwjhur2p6oPqAhWQ2hQKHYMvB44QFjAAegQIBhAB&usg=AOvVaw0p5iVkD73f_UYm_RMtvd6K
https://www.academia.edu/11998111/L%C4%B0BERAL%C4%B0ZM
Yorumlar
Yorum Gönder