25 Eylül 2020 Yazısı

Pragmatizm; bilgiye ve doğruya ulaşmak için, yararcılık ilkesini ortaya çıkaran felsefi yaklaşım.İnsanı merkeze koyup, her insanın doğrusu kendinedir ve bu doğru o insana mutlak bir yarar sağlamalıdır der kısaca.

Eylemin yarar getirmesi istenen bir sonuç olmasına rağmen vicdanı ve soyut kavramları yok sayan bu felsefi yaklaşımın insan ilişkilerinde uygulanmasını patolojik buluyorum.

İnsan, yaşadığı dünyada tek olan ve hiçbir varlıkla ya da madde ile bağları bulunmayan bir canlı değildir. bir insanın yararına olan bir doğru, başka bir insanın zararına olabilir. daha doğrusu kişinin doğrusu sadece kendisini değil etkileşim içinde bulunduğu çevresini de etkiler.

En düşük faiz ile kredi veren bankayı seçmek pragmatist değil, oportunist (bencilcilik/firsatcilik) bir yaklaşımdır.Arkadaşının sana sakla diye emanet ettiği parayla kendi borçlarını ödemek,işte bu pragmatist bir yaklaşımdır.

Bilgiye ulaşma ve elde etme konusunda bir çok yaklaşım ve öğreti bulunmaktadır.Pragmatist yaklaşım bazı kurumsal ilişkilerde belki yararlı olabilir. Örneğin;edebiyat eğitimi alan birinin ders programında akışkanlar mekaniği dersi olmaması gibi.Ancak tek tek kişisel doğrular olarak ele alındığında kullanışlı ve yapıcı değildir.Çünkü, kişisel doğru diye bir şey yoktur.Bir pedofilinin eylemi onun kişisel doğrusudur.Eşini aldatan insanın eylemi onun kişisel doğrusudur.Bu eylemler uygulayıcı için bir yarar sağlar.Ancak etkileşimde oldukları varlıkların zararınadır.Dolayısıyla pragmatism, öğretiden öteye gitmemesi gereken ve problem çözme sürecinde farklı bir bakış açısı katmak amaçlı dahil edilebilecek,sonuçları ihtimaliyle etkileşim alanındaki zararın kişisel yarardan fazla olduğu durumlarda uygulanmaması elzem bir düşünce biçimidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

8 Mart 2022 Yazısı

13 Eylül 2024 Yazısı

11 Ağustos 2024 Yazısı