Atatürk Dönemi Sanayileşme Ve Emperyalistlerle Mücadele.
Türkiye’nin sanayileşme sorunu Türkiye’den önceye, Osmanlı’ya dayanır. Çünkü Osmanlı sanayileşemediği gibi, mevcut cılız sanayisini de Balta Limanı anlaşması ile emperyalistlere kaptırmıştır. https://t.co/nHR0SooyL1 Bir Alman subayı olan Van Moltke,
1830’larda Osmanlı topraklarını gezip rapor yazıyor. Bu raporda Osmanlı sanayisini şöyle anlatmış: Başkentin yanında uçsuz bucaksız tarlalar boş durur, Osmanlı buğdayı dışarıdan alır.
Von Moltke şöyle devam ediyor:Osmanlı’da hammaddeyi dışarıya+ Veriyor Dışarıdan yabancı mal satın alıyor. Ama sattığı hammadde dışardan gelen malı karşılamıyor. Çünkü sanayi yok.Dönemin yazarlarından İngiliz Edward Michelsen: Kapitülasyonlardan sonra Osmanlı endüstrisi mahvolmuştur. Pamuk endüstirisi İngilizlerin elindedir. Bu topraklarda Osmanlı Endüstrisinin izi bile kalmamıştır
Özetle Osmanlı sanayileşemiyor Kapitülasyonlar vererek mevcut sanayisini de kaybediyor. Neticede borçlanıyor. Hemde %15-20 faizden borçlanıyor. Durum öyle ki, o dönemde geliri 17 milyon iken 13 milyonu borca gidiyor. Kalan 4 milyonla Koca Osmanlı geçinebilir mi batıyor Osmanlı borcu borçla kapatmaya çabalıyor. Öyle bir borçlanma ki bu… Sadece 1854/1874 arasında toplamda 5,2 MİLYAR Frank borçlanıyor. Fakat bunlarında 3 milyarı faize gidiyor. Abdülhamid böyle bir ortamda tahta çıkıyor. Ne yapabilir ki? Abdülhamit’in başarısı toprakları kaybetmemek falan değildir. Abdülhamit toprak kaybetmiştir. Onun başarısı şu: Borç ödemek… Evet, Abdülhamit borçları ve faizleri ödemeyi başarabilmiştir. VeVe ciddi bir eğitim atılımı yapıp okullar açmıştır. Osmanlı, sanayi atılımı yapamadığı için hem geri kalmış hem de mevcut sanayisini kaybetmiş, bu nedenle borçlanmaya başlamış ve ekonomisi iflas etmiştir. Ve dağılma sürecine girmiştir. Hem de çok acı şekilde dağılmıştır. Türkiye’yi kuranlar bu acıyı yasamıs ınsanlardır Mustafa Kemal yaşanan bu süreci çok iyi bilir: Mazide, Tanzimat devrinden sonra ecnebi sermayesi özel bir konumdaydı, devlet ve hükümet ecnebi sermayesinin jandarmalığından başka bir şey yapmamıştır. Her yeni millet gibi Türkiye buna muvafakat edemez. Osmanlı’yı dağıtan sömürgeci ülkeler, aynı biçimde Türkiye’yi de sömürge yapmak için bizzat Mustafa Kemal’e teklifte bulunur. Mustafa Kemal bunu 24 Nisan 1924’te gizli TBMM toplantısında anlatır. “O vakit denildi ki, boğazlardan vazgeçiniz, egede Yunanistan’a ve Fransa’ya taviz vermek sizi o kadar sarsmayacaktır. Ve diğer taraflarda kontroller yapmamıza müsaade etmek bundan size zarar gelir mi?” “Efendiler, bu sözleri bana sarf eden Rawlinson adında bir kaymakamdır. Tabi hataya düşmemek için, kapitülasyonların tamamını Lozan’da kaldırdı. Ve ciddi bir sanayi atılımı başlattı.Mustafa Kemal şöyle söylemiştir: Memleketin temel sanayisinin kurulması bitmedikçe, her bakımdan yürek istirahati duymamıza imkan yoktur. Atatürk taviz vermemiştir. Atatürk çözüm üretmiştir ve en önemlisi BAŞARILI olmuştur. Türkiye sanayisi;
1. beş yıllık plan döneminde %31,1
2. beş yıllık plan döneminde %37,1
3. beş yıllık plan döneminde %45,4
oranında büyümüştür. Bunun adı BAŞARIDIR. Atatürk Türkiye’si “Yabancıdan taviz karşılığı borç alıp riske girip hızlıca sanayileşmek” yerine, devletin kıt imkanlarıyla ağır ağır ama “BAĞIMSIZ” sanayileşmeyi tercih etmiştir. Menderes’in, Özal’ın, İnönü’nün, Erdoğan’ın, Demirel’in ve diğerlerinin YAPAMADIĞI da budur. Atatürk Türkiye’sinin KAMU ÖNCÜLÜĞÜNDEKİ sanayi atılımı başarılı olmuş ve meyvelerini de vermiştir. Onlarca fabrika açılmış, Türkiye uçak üretip satacak noktaya gelmiştir. Fakat Atatürk’ün erken ölümü ve 2. dünya savaşı, süreci kesintiye uğratmıştır.
Türkiye’nin sanayileşme sorunu Türkiye’den önceye, Osmanlı’ya dayanır. Çünkü Osmanlı sanayileşemediği gibi, mevcut cılız sanayisini de Balta Limanı anlaşması ile emperyalistlere kaptırmıştır. https://t.co/nHR0SooyL1 Bir Alman subayı olan Van Moltke,
1830’larda Osmanlı topraklarını gezip rapor yazıyor. Bu raporda Osmanlı sanayisini şöyle anlatmış: Başkentin yanında uçsuz bucaksız tarlalar boş durur, Osmanlı buğdayı dışarıdan alır.
Von Moltke şöyle devam ediyor:Osmanlı’da hammaddeyi dışarıya+ Veriyor Dışarıdan yabancı mal satın alıyor. Ama sattığı hammadde dışardan gelen malı karşılamıyor. Çünkü sanayi yok.Dönemin yazarlarından İngiliz Edward Michelsen: Kapitülasyonlardan sonra Osmanlı endüstrisi mahvolmuştur. Pamuk endüstirisi İngilizlerin elindedir. Bu topraklarda Osmanlı Endüstrisinin izi bile kalmamıştır
Özetle Osmanlı sanayileşemiyor Kapitülasyonlar vererek mevcut sanayisini de kaybediyor. Neticede borçlanıyor. Hemde %15-20 faizden borçlanıyor. Durum öyle ki, o dönemde geliri 17 milyon iken 13 milyonu borca gidiyor. Kalan 4 milyonla Koca Osmanlı geçinebilir mi batıyor Osmanlı borcu borçla kapatmaya çabalıyor. Öyle bir borçlanma ki bu… Sadece 1854/1874 arasında toplamda 5,2 MİLYAR Frank borçlanıyor. Fakat bunlarında 3 milyarı faize gidiyor. Abdülhamid böyle bir ortamda tahta çıkıyor. Ne yapabilir ki? Abdülhamit’in başarısı toprakları kaybetmemek falan değildir. Abdülhamit toprak kaybetmiştir. Onun başarısı şu: Borç ödemek… Evet, Abdülhamit borçları ve faizleri ödemeyi başarabilmiştir. VeVe ciddi bir eğitim atılımı yapıp okullar açmıştır. Osmanlı, sanayi atılımı yapamadığı için hem geri kalmış hem de mevcut sanayisini kaybetmiş, bu nedenle borçlanmaya başlamış ve ekonomisi iflas etmiştir. Ve dağılma sürecine girmiştir. Hem de çok acı şekilde dağılmıştır. Türkiye’yi kuranlar bu acıyı yasamıs ınsanlardır Mustafa Kemal yaşanan bu süreci çok iyi bilir: Mazide, Tanzimat devrinden sonra ecnebi sermayesi özel bir konumdaydı, devlet ve hükümet ecnebi sermayesinin jandarmalığından başka bir şey yapmamıştır. Her yeni millet gibi Türkiye buna muvafakat edemez. Osmanlı’yı dağıtan sömürgeci ülkeler, aynı biçimde Türkiye’yi de sömürge yapmak için bizzat Mustafa Kemal’e teklifte bulunur. Mustafa Kemal bunu 24 Nisan 1924’te gizli TBMM toplantısında anlatır. “O vakit denildi ki, boğazlardan vazgeçiniz, egede Yunanistan’a ve Fransa’ya taviz vermek sizi o kadar sarsmayacaktır. Ve diğer taraflarda kontroller yapmamıza müsaade etmek bundan size zarar gelir mi?” “Efendiler, bu sözleri bana sarf eden Rawlinson adında bir kaymakamdır. Tabi hataya düşmemek için, kapitülasyonların tamamını Lozan’da kaldırdı. Ve ciddi bir sanayi atılımı başlattı.Mustafa Kemal şöyle söylemiştir: Memleketin temel sanayisinin kurulması bitmedikçe, her bakımdan yürek istirahati duymamıza imkan yoktur. Atatürk taviz vermemiştir. Atatürk çözüm üretmiştir ve en önemlisi BAŞARILI olmuştur. Türkiye sanayisi;
1. beş yıllık plan döneminde %31,1
2. beş yıllık plan döneminde %37,1
3. beş yıllık plan döneminde %45,4
oranında büyümüştür. Bunun adı BAŞARIDIR. Atatürk Türkiye’si “Yabancıdan taviz karşılığı borç alıp riske girip hızlıca sanayileşmek” yerine, devletin kıt imkanlarıyla ağır ağır ama “BAĞIMSIZ” sanayileşmeyi tercih etmiştir. Menderes’in, Özal’ın, İnönü’nün, Erdoğan’ın, Demirel’in ve diğerlerinin YAPAMADIĞI da budur. Atatürk Türkiye’sinin KAMU ÖNCÜLÜĞÜNDEKİ sanayi atılımı başarılı olmuş ve meyvelerini de vermiştir. Onlarca fabrika açılmış, Türkiye uçak üretip satacak noktaya gelmiştir. Fakat Atatürk’ün erken ölümü ve 2. dünya savaşı, süreci kesintiye uğratmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder