Son günlerde tamamen yapay ve asimetrik bir gündem ortaya çıktı.Şeriat tartışmaları! Sanki bu ülke bugünden yarına şeriata geçecekmiş gibi bir hava oluşturmaya çalışanlar var.Bu konuda bana da gerek buradan, gerekse yayınlarda çok soru gelmesi dikkatimi çekti.Hemen big-data analizlerine bakmaya çalıştım.Gerek arama moturundan,gerekse Twitter üzerinden.İlk önce bu kelime en çok nerede kullanılmış ve ne zaman kullanımında yükseliş var diye baktım.Aramayı anlamlı kılmak adına "Şeriat ve İslam Devleti" kelime öbekleri üzerinde yaptım.Dikkat çeken hit noktaları Nisan 2004, Temmuz 2016.Sonra seküler hassasiyetin yüksek olduğu,AKP'nin kaybettiği 3 büyükşehire baktım.3'inde de ortak özellik "Şeriat" kelimesi kullanımı yüzde 50'nin üzerinde ve seçmen tercihi ile açıklanamayacak bir durum.Aslında asimetrik bir algı operasyonu başladığını ilk bu rakamları görünce anladım.Zira 30 Mart 2004 seçimlerini AKP kazanmasıyla,2002 seçimleri tesadüftü algısında olan seküler kesim,bir anda şeriat kelimesini korku olarak kullanmaya başladı.Arkasından 15 Temmuz sonrası iktidar tarafından şovenizm ile birlikte dini söylemler genelleşmesi seküler kesimde yine korku yarattı.Şimdi ise bir virüs gibi seküler kesim arasında,hızla bu söylem yayılmaya başladı.Peki bu söylemler nereden çıktı?Dikkatlice baktığımızda Türkiye olmadığını görüyoruz.Bu ülkede Kubilay'ın katledilmesinden bu yana elbette şeriat özleminde olan gruplar,tarikatlar ve şahıslar vardır,var da olacak!Ama tarihsel olarak baktığımızda bunların toplumda azınlıktan öteye gidemediğini de biliyoruz.Keza bu ülkeye şeriatın gelmesini istemeyecek ilk grup seküler kesim ise diğer bir kesim "siyasal islamcılardır"Keza şeriata bile monte edemeyecekleri, dini, sosyal ve ticari yaklaşımları en çok kendi kurdukları çarpık düzeni tehdit eder.Seküler kesimin korkusunu iyi bilen bir odak, ülkede sekülerleri kaygılandıracak "Laik- Şeriatçı" ayrımını yapay körüklemeyi hedefliyorlar.Böylece bu yurtdışı odakları AKP'ye karşı keskin söylem ve eylem üreten bir muhalefeti istiyor ve konsülüde edeceğini umuyor.Tabi keskinleşen muhalefette karşı tarafı kenetliyor. Böylece muhafazakar kanadı,AKP/ MHP ittifakına mahkum ettiği gibi, toplumsal muhalefete geçmesine engel oluyor."Şeriat Geliyor" söylemi, "İslam Devleti" ifadeleri Türkiye'nin uzaktan yakından gündeminde olmayıp, bir kaç marjinal açıklama, toplantı, eylemi genelleştirmek bir takım odakların kendi tabanlarını diri tutma operasyonudur.Toplumsal muhalefetin temel argümanı yapay gündemler değil, gerçek gündem olan işsizlik ve ekonomidir.Zira artık AKP'ye oy vermiş gençlerde işsizdir.AKP'ye oy veren işçi de açtır.Şeriat gibi kavramlar kullanıldıkça meşruluk kazanır.Böylesine yapay bir gündemde bu kavramları kullanarak, korku yaratmanın anlamı da yoktur.Keza böylece iktidar saflarından kopanları da muhafazakarlık duygularının körüklenmesinin de... 15- Bu tartışmayı AKP ve AKP'liler başlatmadı.Yurtdışından belli başlı hesaplar başlattı ama bu tartışmadan memnun olan, kendi tabanlarını konsülüde etme şansı yakalayan kesinlikle AKP'dir.
8 Mart 2022 Yazısı
Mart ayı süresince dünyada ve ülkemizin tarihini etkilemiş ve sayısız konuda öncü olmuş kimi kadınların kısa olan yaşamlarının hikayelerini ve elde ettikleri başarılardan bahsedeceğim.İskenderiyeli filozof olan Hypatia; Platonculuk doktrinine bağlı bir biçimde olup eğitimler veren ilk kadın olan matematikçi ve astronomdur.Hypatia, kadın olması nedeni ile dinsizlik ve büyücülük ile suçlanıp vahşi bir biçimde katledildi.Yaşamını anlatan Hypatia-Maria Dzielska isminde olan kitabı ile Agora isminde filmi de bulunuyor.Dünyanın ilk feminist kadını ve feminizm akımının da öncüsü olarak bilinen Mary Wollstonecraft, kadınların erkek hâkimiyetinden bağımsızlığını elde etmede eğitimi koşul olarak öne sürmüştür.Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi ismindeki kitabında cinsiyet eşitliğini savunur ve toplumsal normlara isyan etmektedir.Kadınları akıllı, özgür olan vatandaşlar yapmalı.O vakit kadınlar iyi bir eş ve iyi bir anne olurlar.Erkeklerin kocalık ve babalık ile ilgili olan sorumlulukların...
Yorumlar
Yorum Gönder