2 Şubat 2023 Yazısı
İkinci Dünya Savaşı dönemi içerisinde İngilizler ve Sovyetler, İran'ı işgal etmişti.Tahttan düşürülen Şah Rıza Pehlevi yerine ise oğlu Muhammed Şah Pehlevi yönetime geçti.O dönem içerisinde halk baskılardan bıkmış ve özgürlüğe hasret kalmıştı.Yönetime yeni gelen yeni Şah'tan tek umdukları özgürlük ve daha güçlü bir durumda olan ülkeydi.Ancak yeni gelen Şahın halkı hayal kırıklığına uğratması fazla uzun sürmedi, petrol kaynakları İngilizlerin elinde bulunuyordu.Batı'ya karşı bir isyan beklentisinde olan halk,onlara daha orta yol zihniyeti ile yaklaşan Muhammed Şah'ı görünce umutları sönmüştü,bunlarla beraber İran'da bulunan İngilizler zengin bir yaşam sürerken İranlılar ise yoksulluk ile uğraşmak mecburiyetindeydi.Ülke içerisinde İngilizlere pozitif ayrımcılık vardı ve sanki İranlılar kendi ülkelerinde dışlanmış gibi.Muhammed Şah'ın kendi halkına ilgili olmadığı fikrindeydiler,Şah ile beraber ülke içerisinde halkın seçmiş olduğu Muhammed Musaddık isminde başbakan da vardı.Muhammed Musaddık,Muhammed Şah'tan memnun değildi,kendi halkının ülkesinde dışlanmış bir konumda olmasından oldukça rahatsız bir durumdaydı.Ülke içerisinde bulunan İngiliz kapitalizmine karşı mücadeleyi kendine dava edinmişti.Başbakan Muhammed Musaddık,halkın gözünde kurtarıcı durumundaydı.Tabi bu durum İngiltere ve ABD'yi tedirgin bir duruma soktu ve Muhammed Musaddık Başbakanlık görevinden ihraç edilmesi ile tutuklandı,Muhammed Musaddık 'ı desteklemek ile beraber ismini anmak veya kullanmak yasaklandı.Zaman geçtikçe halk daha da yoksul bir duruma geliyordu.ABD ve İngiltere'den gelen emir ile ülkeyi idare eden Muhammed Şah,oldukça lüks olan bir yaşamın içerisindeydi,pahalı-lüks kıyafet ve takıları ile devamlı partiler organize ediyordu.1963 senesinde Şah modernleşme hedefi olan bir takım reformlar düzenledi ve bu düzenlenen reforma Beyaz Devrim ismini verdi.Beyaz Devrimde kadınlara oy kullanma hakkı verildi,okuma yazma oranını arttırma amacı ile seferberlik ilan edildi.Köylülere tarım ile ilgili çağdaş nitelikte olan eğitimler verildi,okullarda verilen eğitim kalitesi yükseltildi,yoksul durumda olan ailelere bedava gıda yardımları yapıldı.Bunun dışında çok sayıda yenilikler yaşandı ama bunların arasında en önemli ve ses getiren yenilik ise toprak paylaşımı oldu.İran Devleti zenginlerden topraklarını piyasa değerinde satın aldı ve piyasa değerinden yaklaşık olarak %30 oranının altına köylülere sattı,böylece 2.000.000'a yakın köylü toprak sahibi olmuştu.Fakat yapılan bu yenilikler ülkede bulunan zenginleri ve din adamlarını rahatsız etti,zenginler eski zamanlarda olan ki zenginliğinde değildi,din adamları ise İran kültür ve dini değerlerin Beyaz Devrim dolayısı ile ortadan kaldırıldığını ifade ediyordu.Şah'ı vatansever olmamak ile suçlayan dini liderlerin sayısı zaman geçtikçe artış gösteriyordu ve bu dini liderler arasında en sert derecede ki tepkiyi veren kişi ise Ayetullah Humeyni'ydi.Ayetullah Humeyni İran da bulunan en önemli ve en fazla takipçisi bulunan din adamları arasından biriydi ve Beyaz Devrim sonrasında protesto gösterileri organize edilmeye başladı,bununla beraber Şah'ın vermiş olduğu emir dolayısı ile tutuklandı.Ayetullah Humeyni ülke içerisinde o kadar çok popüler bir konumdaydı ki tüm İran halkı bu olay hakkında konuşuyordu,yandaşları bu tutuklanma olayına oldukça öfkelenmişti ve bu neden ile protestolarda artış oldu,halk Ayetullah Humeyni'nin yanındaydı.Gelen tepkilerin ardından Ayetullah Humeyni,Muhammed Şah aracılığı ile Irak'a sürgün gönderildi.Tabii önce Türkiye'ye sürgüne gelmiştir.Bu olayların ardından Beyaz Devrim sebebi ile İran'da mevcut olan refah düzeyi yüksel bir duruma geldi,seneler içerisinde ekonomi iyi bir konuma geldi,bu durum da Şah özgüven kazandı.Ülkede bulunan mevcut muhalefete karşı sert derecede olan yaptırımlarını arttırdı,komünist ve kendisine karşı olan tarikat mensuplarına işkenceler yaptırıyordu.İhraç ettiği petrole yaklaşık olarak %15 zam yapmasıyla batıda bulunan ülkelerinin ekonomisine sert derecede bir darbe vurdu.Petrole yapmış olduğu zam,batı ülkeleri ile olan ilişkisine zarar veriyordu ancak Şah umursamıyordu zira İran süpergüç konumunda olmak amacı ile emin adımlarla ilerlemekteydi ancak Şah paraları yürütmekte olduğu reform programlarına harcamayı sürdürdü.Düzenlemiş olduğu ve yürütmekte olduğu reformlara yapmış olduğu harcamalar karşılık vermeyince İran'daki mevcut refah düzeyi tekrar düşüşe geçti,tekrardan yoksullaşma sürecine giren halkın sabrı tükeniyordu.1975 senesinde tek partili döneme geçiş yapan Şah, ülkenin yönetiminde tek adam konumunda olmayı hedefledi.O dönemlerde komünizmi tehlike unsuru olarak görüyordu ve din adamlarını komünistlere karşı desteklemeye başladı.Komünizm ile mücadele etmeleri amacı ile din adamlarına maddi-manevi yardımlarını arttırdı ancak sürgün durumunda olan Ayetullah Humeyni,Irak'tan Şah'a olan karşı muhalefetini sürdürüyordu.Halkın yoğun bir bölümü Ayetullah Humeyni'nin yanında yer almaya başladı,İran'da eylemlerde artış vardı ve bu eylemleri bastırmak amacı ile polisler sert bir şekilde müdahalelerde bulunuyordu.O zamanlarda ülkenin gideri,gelirinden daha yüksek bir duruma geldi,bu da İran ekonomisinin 1977 senesinde çöküşüne neden oldu.Doğal olarak Ayetullah Humeyni'ye olan destek artmıştı,söylemleri artık daha fazla destek görüyor ve İran'da daha çabuk bir şekilde yayılıyordu.Ayetullah Humeyniye ait olan ses kayıtları camilerden dinletilmeye başlandı bundan böyle İran halkı Ayetullah Humeyni'yi,Şah'a karşı farklı bir seçenek niteliğinde olan bir lider olarak görmekteydi,Ayetullah Humeyni bu durumdan memnun kalarak izinde giden kişilere yeni bir İslam Cumhuriyeti kuracağını ifade ediyordu.Şah böyle bir durumu kaygı içinde takip etmekteyken bir makale yayınladı,bu makale içeriğinde Ayetullah Humeyni'yi İranlı olmayan ancak bir İngiliz ajanı olmak ile suçladı.Bu yayınlanan makale ile halkını kendi tarafına çekeceği fikrine kapılan Şah büyük bir hataya düştü zira bu yayınlanan makalenin ardından esas büyük çapta olan eylemler başladı,İran'ın bütün kentlerinde seneler boyunca sürecek eylemler meydana geldi.1978 yılında sinemada yangın çıktı ve bu yangında 400 kişi yaşamını yitirdi,din adamları bu yangını Şah'ın görevlendirdiği ajanların sebep olduğu,Şah ise bu yangının din adamlarının sebep olduğunu savundu ve bu olay eylemlerin daha da şiddetli bir hale gelmesine neden oldu.Sokaklarda olan kalabalığın öfkesi artmış ve Şah,örfi idare yani sıkıyönetim ilan etti.Artık askerler sokaklarda bulunuyor ve artık işler kontrol edilemez duruma geldi.Protestocular ve askerler arasında çatışma yaşanıyordu.Bu çatışmalar esnasında çok sayıda insan yaşamını yitirdi,sloganlar Ayetullah Humeyni için atılıyordu,Şah ise bu durumu bitirmeye gayret gösterirken daha da çok batıyordu.Şah o dönemlerin Irak başbakanı görevinde olan Saddam Hüseyin ile görüştü ve Ayetullah Humeyni'yi Irak'tan gitmesi talebinde bulundu ve Irak'tan gönderilen Ayetullah Humeyni,Fransa'nın Paris kentine geçti ancak Ayetullah Humeyni bu hareket ile gücünden herhangi bir kayıp yaşamadı.İslam Devrimi adımlarını daha da güçlü bir duruma getiriyordu ancak ülke içerisinde Şah'ı ve Ayetullah Humeyni'yi de desteklemeyen gruplar mevcuttu. Solcular bir kenara çekilmiş durumun takibindeydiler,Ayetullah Humeyni uygun bir ortamı hazırlar biz ise ardından müdahale eder ve devrimi ele alırız fikrindeydiler.Şah artık sona yaklaşıyordu,kendisine ve ailesine ait olan fotoğraflar sokaklarda ve meydanlarda yakılmaya başlandı,sokaklar Şah'ın ölümünü isteyen sloganlar ile yankılanmaktaydı ve Şah'ın psikolojisi git gide kötüye gidiyordu.Artık yolun sonuna geldiği fikrindeydi ve 16 Ocak 1979 tarihinde ülkesi İran'dan kaçmak mecburiyetinde kaldı ve bu kaçış ile beraber 2500 senelik monark rejimi son buldu.Şah'ın bu kaçışı sokakları sakin bir duruma getirdi ve kutlamalara sahne oldu,halk artık 16 senedir sürgün bir durumda olan Ayetullah Humeyni'yi İran'a bekliyordu ve 2 haftanın ardından Ayetullah Humeyni, Paris kentinden uçağa binip İran'a indi.İran'da sevinç ve coşku ile karşılandı,sürgünün ardından İran topraklarına atmış olduğu ilk adım,İran Devrimi'ne olan bir adımdı.İlk yaptığı eylem başbakan atadı ardından devrim karşıtı olarak gördüğü kişilerin kimisini hapse attırdı,kimisini de idam ettirdi kimisi de sürgüne yollandı.İslam mahkemeleri kuruldu ve bu mahkemelerde kendilerine muhalif tarafta olanlara idam kararları çıkıyordu,her gün gazetelerde idam edilenlerin fotoğrafları yayınlanıyordu.1 Nisan 1979'da yapılan halk oylaması ile İran İslam Cumhuriyet'i ilan edilmesi esnasında yeni rejim Şah Muhammed Pehlevi'nin yokluğuna idam cezası hükmü verdi.Kadınlara kapanma mecburiyeti geldi,eğitim sistemini değiştirmek amacı ile üniversiteler iki sene süresince kapalı kaldı.İran birçok ülke tarafından tecrit edildi.Devrik Şah bir süre Mısır,Fas,Bahamalar ve Meksika'yı dolaştığı sıralarda yakalandığı pankreas kanserinin tedavisi amacı ile 22 Ekim 1979 tarihinde ABD'ye gitti.İran'da hükümet destekli olan militan gruplar,ABD Büyükelçiliği'ni basmasıyla 52 Amerikalıyı rehin aldı,rehinelere karşılık Devrik Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin İran'a teslim edilmesi talebinde bulundular.Bu talebin ABD yönetemince kabul edilmemesi üzerine Devrik Şah,ABD'den ayrılması ile önce Panama'ya sonrada Mısır Devlet Başkanı görevinde olan Enver Sedat'ın çağrısı üzerine Kahire kentine geçti.27 Temmuz 1980 tarihinde prostat kanserinden öldü.İran'da ise Aralık 1979 tarihinde yeni anayasa kabul edildiği sırada Ayetullah Humeyni ülkenin dini lideri seçildi.Beni Sadr idaresinde kurulmuş olan yeni hükümetin ilk icraatları genel af çıkarmak,müziği yasaklamak ve tüm gazeteleri kapatmak oldu.Devrimin ardından milliyetçi-marksist gruplar İslam yanlısı kesim ile beraber Şah'a karşı mücadele etmeleri üzerine Ayetullah Humeyni'nin vermiş olduğu talimat ile idam edildi.İran tarihinde yeni bir çağın başlangıcını yapan Ayetullah Humeyni 3 Haziran 1989 tarihinde hayatını kaybetti.Ayetullah Hümeyni nin ölümünün ardından kendisine eş değer olan farklı bir din adamı yetişmemesi nedeni ile bazı kesimlere göre söylediği her şey halen kanun ve yasa,tüm fetvaları ise halen geçerli bir durumdadır.
İran İslam Devrimi bir bakıma başarısız batılılaşma gayretinin neticesi denilebilir.Muhammed Şah ülkesini modernleştirmek amacı ile büyük bir gayret göstermiştir.Ekonomi,eğitim ve sağlık harcamaların tümü ile batılılaşma hedefleri için yapılmış,kadının toplumsal açıdan ön plana çıkarılması amaçlanmıştır.Modernleşme son 100 senedir batılılaşma ile denk bir kavram görülüyor ki halen sürüyor.Fakat batı modernleştiği sürece zaman içinde yavaşça modernleşmiştir.Altyapı-üstyapı geliştiği sırada bunlar uzun zamana yayılmış,halkın dolaysız bir şekilde kabullenmesine gereksinim kalmamıştır çünkü zaten halkla beraber özümsenmesi ile meydana gelmiştir.Muhammed Şah batıyı örnek almış fakat toplumun kültürünü 2. plana atmıştır.Esasen moderniteyi batılı ülkelerden özenmesinin de avantajları da vardır.Mesela gelişen teknolojiyi direkt olarak alırsınız.Fakat özendiğiniz ülkelerin modernitenin tehlikeleri çoktur.Toplumsal farklılıklar göz önüne alınmadığı zaman ülke içinde ortaya çıkacak iç karışıklıklar,üretim meydana gelmediği zaman sömürge olma olasılığı her zaman vardır.Muhammed Şah toplumun kökenini,kültürünü,politik yapısını ve din zihniyetini 2. plana koyması ülke içerisindeki iç karışıklıklara yol açacak olan iç huzurun bozulmasını beraberinde getirdi.Coğrafyanın bile iç politik sistem içerisinde aktif olduğu bir dünyada bunları dikkate almamak veya ikinci plana koymak,moderniteyi halkın yapısını gözardı ederek yorumlayıp geliştirmek,sadece Muhammed Şah değil,kadınların ve özgürlüklerin sonunu getiriyordu.İran ekonomisinin kötü bir duruma gitmesi,Pehlevi iktidarının batılılaşma açısından herhangi bir muhalefet arzusunda olmaması,politika geliştirememesi,halk da halkın her bir kesimine hitap eden bir muhalif lider arayışına girdi.
---KAYNAKÇA---
Wikipedia
Uluslararası Politika Akademisi
BBC
Euronews
İndy Türk
Onedio
TASAM
SETA
Tarihi Olaylar
T24
Bas News
İslam Ansiklopedisi
İslamic Republic News Agency
GZT
Gazete Duvar
DW
Derin Tarih
Britannica
ICNC
Wondrium Daily
History.com
Aljaazera
AP News
History Extra
Choices
İran Chamber
History Today
Rferl
MEİ
Yorumlar
Yorum Gönder