31 Mart 2021 Yazısı
SÜVEYŞ KANALININ TARİHİ VE ÖNEMİ
Dünya ticaretinin % 85-90 ı deniz yolu ile yapılmaktadır.Deniz yolundan yapılan ticaretin kolaylaşması,zamandan ve masraftan kısılması amacı ile dünya üzerinde çok sayıda kanal yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir.Bu kanallar arasından biri olan Süveyş kanalı,Akdeniz ile Kızıldeniz’ i birleştirmesi ile beraber dünyanın önemli su yollarından biridir.Akdeniz ile Kızıldeniz’i birleştirme düşüncesi İlkçağdan Mısır Firavunu II. Ramses zamanına kadar uzanmaktadır.M.Ö. XIV. yüzyılda Firavun Kızıldeniz’den,Timsah Gölü’ne kadar olan alana kanal açtırmış,kanal ardından kum ile kaplanmıştı.VI. yüzyılda Firavunlar,kum ile kaplanan alanı tekrardan kazdırsa da ardından kanal terk edilmişti.Roma İmparatoru Hadrianus,kanalı tamir ettirerek kullanıma açmıştı.Mısır’ın fethi ile vali olan Amr b. As, halife Ömer’in emri ile kanalı onartmış ve VIII. Yüzyıla kadar kanal kullanılmıştı.Uzun bir süre kanal için herhangi bir teşebbüste bulunulmadı ve kanal kullanılmadı.Ta ki 16. yüzyılda Portekizlilerin,Osmanlılar için doğuda tehdit oluşturmasına kadar.Portekizliler,Hint Okyanusu’nu geçerek,Baharat Yolu’nu ele geçirmişti.Bu dönemde Osmanlılar altın çağını yaşamaktaydı.Portekizlilere karşı Hadım Süleyman Paşa Hint Seferini başlatmış, sefer galibiyet ile sonuçlansa da istenilen kazanım elde edilememişti.Sonraki dönemde Osmanlılar bölgeye önem verdi.Süveyş’teki tersane genişletildi ve Süveyş sancak yapıldı.II. Selim döneminde,Portekizliler ile yapılan mücadele devam etmiş fakat Akdeniz’de bulunan donanmadan yardım alınamadığı sebebi ile seferler başarılı olamamıştı.Bu nedenle II. Selim 1568'te Akdeniz ile Kızıldeniz’i birleştiren kanal yapılması için,Mısır Beylerbeyine bir ferman gönderdi.Sokollu Mehmed Paşa ile Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa da kanalı yapma amacı ile girişimlerde bulunsalarda bu gayretleri netice alamadı.Kanal düşüncesi tekrardan ortadan kayboldu.1798 yılında Mısır’ın, Napolyon tarafından işgal edilmesi ile beraber kanal düşüncesi yeniden ortaya atıldı.Kanal açma görevi verilen Fransız mühendis olan Le Pere Kızıldeniz ve Akdeniz’de yaptığı ölçümler sonucunda, Kızıldeniz’in, Akdeniz’den 10 metre yüksek olduğunu Napolyon’a iletti. Bu hatalı ölçüm sonucunda Napolyon bu kanal düşüncesinden vazgeçti.1854 yılında Mısır’da Said Paşa valilik görevine başladı.Said Paşa,Mısır valisi olan Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın 4. oğluydu.Said Paşa Avrupalı olan danışmanlar ile dostluk kurmuş ve onların da fikirlerinden oldukça etkilenen bir insandı.Said Paşa göreve gelmesiyle ilk olarak Fransız danışman ve dostu olan Ferdinand de Lesseps’e Kızıldeniz ile Akdeniz arasında Süveyş Kanalı açma ayrıcalığı verdi.Bu ayrıcalığı Fransa, Osmanlı Devleti ve İngiltere kabul etmedi.Bu nedenle kanal inşaatına başlanmadı.1856 yılında Said Paşa’nın ayrıcalığı yenilemesi ile birlikte Süveyş Kanalı şirketi kuruldu.Fransa kanala olan muhalefetini çekti ve kanal için sermaye toplanmaya başlandı.Bu nedenle ilerleyen zamanlarda Osmanlı Devleti erkanı kanalın açılışına gereken ilgiyi göstermedi.1859 yılının Nisan ayında kanalın inşasına başlandı.İnşaat 10 yıl sürmüş ve 1869 yılında tamamlanmıştı.Dönemin Mısır valisi olan İsmail Paşa kanal açılışı için Avrupa başkentlerine gitmiş ve ülkelerin hanedan ve hükümet mensuplarını Mısır’a davet etmişti.Bu durum Sultan Abdulaziz’ i sinirlendirmiş ve Osmanlı devleti bu açılışa değer göstermemişti.İsmail Paşa döneminde,Said Paşa tarafından alınan kanal hisseleri İngiltere’ye satıldı.Kanal açılışının 13 yıl sonrasında İngiltere, Mısır’ ı ele geçirerek kanal kontrolünü ele aldı.Kanalın İngiliz kontrolüne geçmesinden önce, kanal ile ilgili sorunlar egemen devlet olan Osmanlılar tarafından çözülmüştü.Birinci Dünya Savaşı döneminde,İngilizler bölgedeki asker sevkiyatını kanal üzerinden sağladı.İngilizlere karşı, Osmanlılar tarafından 2 defa Kanal Harekatı gerçekleştirildi ise de harekatlar mağlubiyet ile sonuçlandı.10 Ekim 1954 tarihinde yapılan anlaşma ile kanal İngilizler tarafından askerden arındırıldı.Süveyş Kanalı 1956 yılında Mısır Hükümeti tarafından millileştirildi.Mısır Hükümeti, kanal ile ilgili daha önceki zamanlarda imzalanan İstanbul Sözleşmesi maddelerinin geçerliliği olduğunu,kanalın bütün devletlere ve savaş gemilerine açık olmaya devam ettiğini bildirdi.İsrail bu karar ile Mart 1979’da Washington’da imzalanan antlaşmayla kanaldan geçiş hakkına sahip oldu.Süveyş Kanalı bölgede gerçekleştirilen askeri harekat ve sevkiyatlar nedeni ile tahrip oldu.Özellikle de Mısır-İsrail savaşlarında kanal büyük tahribat gördü.Süveyş şehri bu dönemde adeta terkedildi.Kanal yeniden açıldığında ve 2000 li yılların başlarında bölgeye kurulan fabrikaların da etkisi ile şehir eski canlılığını yeniden kazandı.Süveyş kanalı dünyanın önemli kanallarından birisidir. Kanal,Asya kıtasından, Avrupa kıtasına geçiş esnasında Afrika kıtasının çevresinden dönülmesi ve yolun uzamasını engellemiştir.Günümüzde yaşanan gemi kazasının şirketlere olan maliyetinin saatlik 400 milyon $ olması da kanalın önemini yeniden gözler önüne serilmektedir.Ayrıca kanaldan günlük 10 milyar $ değerinde mal geçiyor.Dünya ticaretinin % 12 si, Süveyş Kanalı üzerinden sağlanmaktadır.
-KAYNAKÇA-
- www.cumhuriyet.com.tr
-Wikipedia
-İlkha.com
-Said Halim Paşa.Osmanlı İmparatorluğu ve Dünya Savaşı.Çev.Fatih Yücel.Kronik Kitap.Ocak 2019
Yorumlar
Yorum Gönder