6 Ağustos 2020 Yazısı

İstanbul Sözleşmesi

Ne yazık ki ülkemizde şiddete uğrayan kadınların büyük bir çoğunluğunun varlığından bile haberdar olamayacağı hakları içeren sözleşmedir.
kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar gibi konularda sanıkların aldığı komik cezalar ve onlara uygulanan indirimler bu kadar gündemde yer buldukça hiçbir sözleşme bizim dayak kültürünü ortadan kaldıramayacak maalesef. ortadoğu ülkeleri için çok tehlikeli sözleşme. bu tarz ülkelerde kadınlar şiddet görüp nadiren de olsa şikayetçi olduklarında genelde ailesi ve sevdikleri zarar görmesin diye şikayetinden vazgeçmek zorunda kalırlar... istabul sözleşmesi “şikayetinden vazgeçen kadınların yine de devlet tarafından korunmasını, olayın hiç olmamış gibi kapatılmamasını” emrediyor. erkeklerin egemen olduğu toplumlarda taşlar yerinden oynar, o yüzden orta doğu ülkeleri uygulamada başarılı olamayacaksa imzalamadan önce tekrar düşünmeli. çünkü sonradan vazgeçmek ülkeleri komik duruma düşürebilir. yürürlükte kalması ve her daim uygulanması gereken sözleşme.
"kadına şiddet ve kadın cinayetleri artıyor, demek ki işe yaramıyor" diyen sığırları da ortaya dökmüştür. hırsızlık, gasp, cinayet, darp, uyuşturucu satıcılığı, kaçakçılık ve daha bilimum suç da sürekli artıyor. o halde ceza kanunundan bunları da çıkaralım, suç sayılmasın hiçbiri, nasıl olsa işe yaramıyor, ne gerek var değil mi?
insan hakları sözleşmesini de iptal edelim hatta. insan hakları ihlalleri sürekli artıyor, demek ki işe yaramıyor ha? gerçekten bu denli beyinsiz olmak özel bir çaba gerektirir. tebrik ediyorum, aynen devam.. sözleşme çok net olarak şiddet gören kadının

- evli olup olmadığına bakılmaksızın,
- hangi dinden olduğunu önemsenmeksizin,
- cinsel tercihinin ne olduğunu umursanmaksızın şiddet gördüğünün kabul edilmesi ve herhangi bir ayrım yapılmaması gerektiğini söylüyor. namus vb. konuların şiddet için gerekçe gösterilemeyeceğinin ve cezai indirim sağlayamayacağını söylüyor. belki en önemlisi şiddet görenin, şikayetinden vazgeçmesinin konunun kapanmasına yetmemesi ve yetkililerin araştırma, mağduru koruma, şiddeti uygulayanı cezalandırma yükümlülüklerinin devam ettiğini söylüyor.