9 Mayıs 2021 Yazısı
Okullarda verilen eğitimin kalitesini düşürürseniz,kadınların ayrı verildiği toplam cinayet istatistik verilerinin erkeklerin öldürüldüğü vaka sayısını tespit edemeyen cahiller yaratırsınız.Erkekleri öldüren kim?
Kadınları öldüren kim?
Eğer bir toplumun %50'sini oluşturan kadınları öldürenlerin %50'si kadınlar olsaydı,sahte-hümanist bir "Cinayet cinayettir." sloganı atılabilirdi.Genel cinayet sorunundan söz edilebilirdi.Cinayet toplumda her zaman problemdir.Problem aslında cinayetin adaletsizliği.Öldürülen 1260 kadın üzerinde yapılan çalışmada: 623 ü erkek kocaları,160 ı sevgilileri,94 ü eski kocaları,88'i tanıdıkları ve geriye kalanını hırsızlık,tecavüz, akraba,kardeş,oğul,baba, yabancılar kimseler...hemen hemen hepsi erkek.Erkeklerin toplumdaki oranlarına bakıldığında daha çok öldürülmesi (ölümlerin %50'sinin erkek olamaması) ve o ölümlere neden olanların ezici çoğunluğunun erkek olması,cinayet cinayettir sloganını değil,erkeklerin şiddete olan eğilimini gösterir.Bir araştırmacı,ister ise genç erkekleri suça yönelten ve katil olmasına neden olan psikolojik ve sosyolojik süreçlerini gözlemleyebilir.Fakat Erkekler daha çok öldürülüyor öncülü üzerinden Kadın cinayetlerini vurgulamak politiktir gibi bir sonuç çıkarmak için cehalet ve art niyet şart.Fakat cinayetleri bütün olarak çözme ile alakalı bir analiz yapacaksanız,kadınların orantısız bir şekilde erkek şiddetine uğradıkları gerçeğini kapatarak değil; kolluk kuvvetlerine özgü uygulamalar,eğitimsizlik,fırsat eşitsizliği vb. gibi bir çok etkene bakmalısınız.Feminizmi,sokak eyleminden yada sosyal medyada kavga ettiğiniz feministin incittiği duygularınızdan meydana geldiğini görürseniz,aktivizm veya felsefe nedir,eldeki sorunlar ve tartışma nedir,bunları ayıramıyorsunuz anlamına gelmektedir.Evet,erkekler ile ilgili olan ve erkekleri ilgilendiren bir sürü toplumsal sorun var.Hepsinde problem aynı: Erkek-ağırlıklı tarih aracılığı ile inşa edilen sistemler,erkeklerin sorunlarını meydana getiriyor.Gerçekten de yola çıkarak sistemi ve tarihte geliştirdiğimiz çareleri sorgulamaya başlıyorsunuz.Bunlar birbirinden kopuk kavramlar değiller ve Dünya'yı anlamak istediğini samimiyet ile ifade eden herkes,feminizmi ve kanıtlarını anlama ile yükümlüdür.Ortada belirgin bir sorun var ve bu sorunun en belirgin suçlusu erkeklerdir.Kabullenmek,çözümün ilk adımı.Son adım da değil.Erkekleri bu problemlere yönelten neydi,sistem bu canavarları nasıl meydana getiriyor yada yönetiyor?
Yani her feminist eleştiri duyduğunda duyguları incinen zayıf olan erkeklerin sorunlarının çözümü feminizmle bitmiyor.
Bu sorunların çözümü, feminizm ile başlıyor.
Bunu anladığımızda ezilenler meydana getirmek için bu kadar can atmayan sistem kurmaya başlayabiliriz.
Yorumlar
Yorum Gönder