29 Ekim 2020 Yazısı
Son dönemlerde sürekli olarak tartışmalara konu olan uluslararası organizasyon olan NATO'ya üye olmanın Türkiye için avantajları ve dezavantajları incelendiğinde elimizde neler var bir bakalım;
Öncelikle üye
olduğumuz dönemde Türk ordusu henüz modern bir ordu kabiliyetlerine tam
olarak ulaşamamıştı.O nedenle 2 kutuplu sistemde Sovyet uydusu
olma ihtimali yüksekti.Çünkü türk dış politikasının hiç bitmeyen
sorunları Yunanistan ile deniz sınırları konusu ve kıbrıs meselesi
1950'lerin sonu ve 1960'ların başında giderek karmaşık bir hal almaya
başlamıştı.Sovyetler ile yakınlaştığımız durumda soğuk savaşın
ortasında,vesayet savaşlarının yaşandığı ülkelerinden biri olmamız bu
dönemde olasıydı.NATO'ya giriş ile birlikte bedeller ödememize rağmen
sovyetlere karşı bir korunma kazanmak için hamle yapmış ve askeri
kabiliyetlerimizi geliştirmek için bir şans elde etmiş olduk.En
basitinden şöyle anlatayım.1963'te kanlı noelden sonra Kıbrıs'a müdahale
edememe sebeplerimizden biri çıkarma yapacak askeri gemilere bile sahip
olmayımışımızdı.1974'te bu askeri kabiliyetlere sahip olabilmemizin en
önemli sebeplerinden biri NATO üyeliğidir.
Olumsuz yönlerine
bakıldığında ise türkiye'de yapılan darbeleri incelemek yeterlidir. her
darbe sonrasında ekonomik sistemimizin yeniden yapılandırılması tesadüf
olarak görülemeyecek kadar açık. (15 temmuz'u burada ayrı tutuyorum) NATO ordusunun NATO'nun haberi olmadan darbe yapması pek olası değil.Ayrıca 80'den sonra Yunanistan'ın NATO askeri kanadına geri alınması
kararını veren kenan evren'dir. eğer bu koz doğru kullanılabilmiş olsa Türkiye'nin bugün farklı bir pozisyonda olacağını söylemek yanlış olmaz.
Daha yakın tarihe baktığımızda bugün güney Kıbrıs Rum yönetiminin bu örgüte üye olmasının veya operasyonlarında yer almasının önündeki tek en engel Türkiye arkadaşlarTürkiye üyelikten çıktığı anda Güney Kıbrıs içeride olacak ve bizim Kıbrıs'ta işgalci konumuna düşmemizin önünde hiçbir engel kalmayacak hukuki olarak.Bir diğer durum ise AB operasyonlarında NATO kabiliyetlerini kullanmak istediği zaman Türkiye'nin onayına ihtiyaç duyuyor bugün.
Türkiye'nin NATO'nun içinde olması ödediği bedellere rağmen dış politikada elinde bir koz olmasını sağlıyor.Bugün Doğu Akdeniz'de Fransız gemisine rest çekebilecek pozisyondaysak NATO'nun payını unutmamak gerekir.Bahsettiğim artılar bir yana tek güvencemizin NATO olması eksiler nedeniyle mümkün değil tabi orası ayrı.Türkiye'nin yapması gereken en önemli şey kendi kabiliyetlerini NATO'dan bağımsız geliştirmeye başlayarak ordusunu uluslararası standartlarda tutmak olacaktır.Çünkü 1974'te olduğu gibi yalnız bırakılacağımız durumlar hep olabileceğinden yapılan ittifaklara yüzde yüz güven duymak mantıksız görünüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder