17 Nisan 2021 Yazısı

RUSYA-UKRAYNA İLİŞKİLERİ 

Ruslar-Ukraynalılar arasındaki ortak tarihin kökenleri Ukrayna’nın başkenti Kiev’e uzanmaktadır.Kiev Knezliği’nin başkentli olan Kiev,Rus tarihinde önemli olan bir merkezdir.Ruslar-Ukraynalılar,Kievskaya Rus'u kendi tarihlerinin parçası olarak görmüş ve her iki ülkedeki milliyetçiler devletin kendilerine ait olduğunu iddia etmişlerdir.882 ile 12. yüzyıl ortaları arasında hüküm sürmüş olan Kiev Knezliği,Belarus yani Beyaz Rusya,Rusya ve Ukrayna’nın atası bir devlet olarak kabul etmişlerdir.Bu manada üç devletin de soyunun aynı devlete ve Kiev’e dayanmaktadır.İki devlet ile toplum arasında ortak tarih ve soya dayalı olarak başlayan ve 9. yüzyıl sonunda başlayan kültürleşme süreci,Ortodoks Hıristiyan dini inancı,Slavlık,Slavik dillerin yakınlığı ve benzer hayat tarzları gibi sosyolojik olgular temeli ile yüzyıllar içerisinde iyice ilerlemiş ve Ukraynalılar-Ruslar birbirlerine her zaman yakın milletler olmuşlardır.1920'de,Sovyet Rusya kuvvetleri Ukrayna'yı ele geçirdi ve 2 devlet arasındaki olan ilişkiler,1922'de kurulan SSCB uluslararası ilişkilerden iç ilişkilere geçti.Özellik ile de Ukrayna içerisinde yaşanan siyasi gelişmeler,doğrudan veya dolaylı olarak Rusya ile ilgiliydi.Ukraynalılar,Rus yanlısı siyasilerin sahneden çekilmesi ile SB döneminde yaşanan hadiseleri ülke gündemine taşıdı.SSCB toprakların içinde 1932-1933 senelerinin Ukrayna,Belarus,Kuzey Kafkasya,Volga,Güney Ural,Batı Sibirya ve Kazakistan'ın kuzeyinde kitlesel ölümler yaşandı.Bunun sebepleri ile ilgili tarihçiler aralarında ikiye bölünmüştür.Kimilerine göre ölümlerin sebepleri salgın hastalıklar,kısmen kuraklık sonucunda yaşanan kıtlık ve tarım politikalarında hayata geçirilen dönüşümü ardından kaynaklanan bazı problemler.Tüm bu bölgelerde hayatını kaybedenlerin sayısıyla ilgili çelişkili veriler bulunmaktadır.Ukrayna devleti ve bazı tarihçiler 1932-1933 yıllarında Ukrayna'da yaşanan ölümlerin nedeninin,SSCB nin Ukrayna halkına karşı uyguladığı soykırım olduğunu savunmaktadır.SSCB de 1990'larda "yeniden yapılanma" adlı yaşanan çözülme sürecinde,bütün eski Sovyet ülkelerinde olduğu gibi Ukrayna'da milliyetçi olan bir dalga yükselişe geçti.Ukrayna,24 Ağustos 1991 tarihinde SSCB den ayrıldı.Leonid Kravçuk,ülkenin ilk devlet başkanı oldu.SSCB dağılması sonrası Ukrayna-Rusya arasında Kırım'daki Karadeniz Filosu ile ilgili anlaşmazlıklara sahne oldu.1991 senesinden önce Ukrayna Parlamentosu Verhovnaya Rada,Devlet Başkanı Kravçuk,filonun Ukrayna’ya ait olduğuna dair karar aldı. 23 Haziran 1992 tarihinde filonun ortak yönetilmesi konusunda anlaşırken,3 yıl sonra da paylaşılması yönünde karar aldı.Ukraynalılar Karadeniz Filosu için de hak iddiasında bulunuyordu.Bağımsızlığını yeni elde eden Ukrayna ile Rusya arasındaki gerginlik bitmedi.Kısa süre sonra gerilimi yükselten ilk olay yaşandı.1992 senesinin Haziran ayında Ukrayna bayraklı olan devriye gemisi olan SKR-112'nin Odessa kentine gitmesinin ardından iki tarafında silahlı çatışmanın eşiğinden döndü.İki ülkenin Amiral Kuznetsov uçak gemisini paylaşamaması sebebi ile beraber gerginliği iyice artırdı.Ardından Turuncu Devrim olayı yaşandı.Turuncu Devrim olayı Ukrayna'daki 21 Kasım 2004 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde ki Kasım 2004'ten Ocak 2005 e kadar ki yaşanan siyasi olaylara verilen genel isimdir.Turuncu olarak adlandırılmasının nedeni başkan adayları arasından biri olan seçimlere hile olduğunu ortaya atan Viktor Yuşçenko'nun seçim kampanyası dönemince turuncu rengini kullanmasındandır.Seçimlerde Viktor Yuşçenko ile Viktor Yanukoviç aday olmuşlardır.Seçimin sonucunda Yuşçenko'nun % 46,69 oy Yanukoviç'in ise % 49,42 oy ile seçimleri galibiyet ile aldığını ilan etmiştir.Yuşçenko, Donetsk ile Lugansk bölgelerinde seçimde hile olduğunu belirterek taraftarlarından Kiev şehrinde protesto yapmalarını istemiştir.Protestolar ilk olarak Kiev şehrinin Bağımsızlık Meydanı ve Ukrayna Parlamentosu önünde başlamıştır.Gösterilerin büyümesi sebebi ile 429 milletvekilinden oluşan Verkhovna Rada seçimleri 255 oy geçersiz ilan etmiş ve 26 Aralık 2004 tarihinde seçimler yenilenmiştir.Yenilenen seçimler sonucunda 10 Ocak 2005 tarihinde Ukrayna Merkez Seçim Komisyonu katılımın %77 Yuşçenko'nun %51,99 Yanukoviç'in %44,20 oranında oy aldığını resmi olarak açıklamıştır.Yanukoviç'in Yüksek Mahkemeye yaptığı itiraz sonuçlanmamıi ve Viktor Yuşçenko 23 Ocak 2005 tarihinde yemin ederek cumhurbaşkanlığı görevine başlamıştır.Batı yanlısı olan Yuşçenko iktidar olduğu dönemin ilk başlarında iki ülke arasında doğal gaz krizi ortaya çıktı.Uzun süren müzakerelerin sonunda Ukrayna,Rus gazının ücretini 2 kat artıran anlaşmayı imzaladı.2010 senesinde yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde Yuşçenko'nun oyları % 5 lik bir düşüş gösterirken bir önceki seçimleri kaybeden Rus yanlısı olan Yanukoviç,en yakın rakibi olan Yuliya Timoşenko'yu mağlup ederek devlet başkanlığı koltuğuna oturdu.Rusya yanlısı olan Viktor Yanukoviç iktidar olduğu donemde Kasım 2013'te Ukrayna-Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması'nı imzalamayı red etmesi nedeni ile Kiev şehrinde başlayan olaylar,Ukrayna'yı tarihinin en büyük olayına sürüklerken,Rusya-Batı arasında Soğuk Savaş yıllarını aratmayacak olan gerginliklerin de başlangıcı oldu.Yanukoviç iktidardan ayrılma talebi ile başlayan kitlesel protesto eylemleri,polis-gösterci arasında silahlı çatışma durumuna gelerek başkent savaş alanına dönmüştür.Eylemcilerin büyük bir bölümü radikal milliyetçilerden oluşan kişilerle güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada 100 den fazla kişi öldü ve 100 lerce kişi de yaralandı.Yanukoviç ülkeyi terketmesi ile beraber Batı destekli olan muhafeket iktidara gelmiştir.Olayların ardından Rus nüfusuyla Rusya yanlısı olan kitlenin yoğun olduğu ülkenin doğusundaki Donbass bölgesinde çok sayıda Moskova destekli olan milis örgütlenmeleri ve Batı'nın desteklemekte olduğu Kiev yönetimi arasında silahlı çatışmalar baş gösterdi.Ukrayna ordusu-Rus ayrılıkçılar arasına çatışmalar yaşandı.Kiev,ayrılıkçıları Moskova’nın desteklediğini iddia etti.Rusya’nın bu dönem içerisinde Doğu Ukrayna’daki özel güç ile propaganda kullanımı hibrit savaş olarak isimlendiriyor.Donbas nüfusun büyük bir bölümü Rus dilini konuşan insanlar oluşturuyor.Bu insanların geneline 2014 yılından itibaren Rusya pasaportu verildi.Rusya’nın şuanda kullandığı “Donbas’taki vatandaşlarımızı koruyacağız” söylemi bu neden ile önem kazanmaktadır.2015 yılında imzalanan ateşkes ile çatışmaların geneli durmuştu.Savaşta 13 000 fazla insan hayatını kaybetti.2014 yılında ayrılıkçıların elde ettiği bölgeler halen bu milis grupların kontrolünde.Rusya,geçtiğimiz haftalarda Ukrayna’nın sınırına asker yığınağı yapmaya başladı.Bu yığınağın 2014 yılından beri yapılmış en büyük yığınak olduğu belirtilmektedir.Rusyaya ait olan bu yığınağı,Ukrayna ve ülkenin Batılı olan müttefiklerini kaygılandırdı.Konu ile ilgili başkentlerden açıklamalar geldi.Bu esnada Donbas'ın olduğu bölgede çatışmalar şiddetlendi.Ukrayna, Donbas’ta ayrılıkçıların 13 Nisan 2021 tarihinden itibaren 26 askerini öldürdüğünü belirtti.Bu rakam 2020 senesinin tamamında 50 idi.Tansiyon yükselirken ABD de geçen hafta Montrö Boğazlar Sözleşmesinin zorunlu olarak kıldığı bildirimi Türkiye’ye yaparak Karadeniz’e iki savaş gemisi göndereceğini açıkladı.Savaş gemilerinin 1 hafta içerisinde İstanbul Boğazı’nı geçerek Karadeniz’e çıkması beklenmektedir.Türkiye'nin bu sözleşmeye uygun gerekçe sunmadığı sürece savaş gemilerini geçirmeme ayrıcalığı bulunmamakta.Rusya,ABD’nin Ukrayna’ya destek niteliğinde olan açıklamaları sonrasında Karadeniz’e savaş gemisi gönderme kararını hoş karşılamadı.Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sergey Ryabkov yaptığı açıklamada ABD’nin bu hamlesini provokatif olarak değerlendirdi ve Washington nın Rusya’nın sinir uçları ile oynadığını açıkladı.Ryabkov bundan başkada "ABD'yi Kırım ve Karadeniz kıyılarımızdan uzak durmalarının daha iyi olacağı konusunda uyarıyoruz.Kendi iyilikleri için" dedi.

-KAYNAKÇA-

Uluslararası Politika Akademisi (UPA)

Sputnik

Wikipedia

BBC

T24

Anadolu Ajansı

Akademik Perspektif

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

8 Mart 2022 Yazısı

13 Eylül 2024 Yazısı

11 Ağustos 2024 Yazısı