12 Ocak 2024 Yazısı

Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam)

Milletler Cemiyeti 1920-1946 yılları arasında uluslararası ilişkileri düzenlemek ve barışı korumak amacıyla kurulan bir örgüttür.İkinci Dünya Savaşı sonrasında Birleşmiş Milletler (BM) ismini alarak faaliyetlerine sürdürmüştür.

Kurulma Amacı

Paris Barış Konferansı'nda,1919 yılında Milletler Cemiyeti'nin kuruluşuyla ilgili tartışmalar,özellikle Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson'un "On Dördüncü Madde"si ile başladı.Wilson'un önerisi,adil bir barış düzeni kurulması ve uluslararası ilişkilerde işbirliğini sağlamak amacıyla Milletler Cemiyeti'nin kurulmasını içeriyordu.

Nasıl Kuruldu 

Milletler Cemiyeti,28 Haziran 1919 yılında Versailles Antlaşması'nın 231. maddesi uyarınca kuruldu.Bu antlaşma,Birinci Dünya Savaşı'nı sona erdiren antlaşma olarak bilinir.Milletler Cemiyeti'nin kuruluşu,uluslararası ilişkilerde barışı ve güvenliği sağlama amacı taşıyan bir örgüt meydana getirme gayretinin bir sonucudur.Milletler Cemiyeti'nin kuruluşu ile ilgili ana belge olan Versailles Antlaşması'nın 231. maddesi,Cenup,Suriye ve Şam vilayetleri,Anadolu,Irak ve Yemen'in yanı sıra Arap Yarımadası'nın diğer bölgeleri üzerindeki haklarından feragat etmesi koşulu ile Alman İmparatorluğu ve Müttefikleri ile yapılan ateşkes antlaşmalarının imzalanması,Alman İmparatorluğu'nun yenilgisini kabul etmesi ve dünya barışını güvence altına almak için bir örgüt kurulması gerektiğini ifade ediyordu.Bu madde temelinde,Milletler Cemiyeti'nin kuruluşu için çalışmalara başlandı.Cemiyet,10 Ocak 1920 tarihinde Paris'te resmi olarak kuruldu.


Milletler Cemiyeti'nin temel amaçları şunlardı:

1-Barış ve Güvenlik

Milletler Cemiyeti'nin temel amacı,uluslararası barışın korunmasıydı.Üye ülkeler arasında çatışmaların çözümü ve savaşların önlenmesi için bir platform sağlamak hedeflenmiştir.

2-İşbirliği ve Diplomasi 

Milletler Cemiyeti,üye ülkeler arasında diplomatik ilişkilerin geliştirilmesini ve sorunların barışçıl yollarla çözülmesini teşvik etmeyi amaçladı. Ortak çıkarlara dayalı işbirliği ön plandaydı.

3-Ekonomik ve Sosyal Kalkınma

Cemiyet,üye ülkeler arasında ekonomik ve sosyal kalkınmanın desteklenmesini amaçladı.Ortak ekonomik projeler ve yardımlaşma yoluyla küresel refahın artırılması hedefleniyordu.

4-Adalet ve İnsan Hakları

Milletler Cemiyeti,insan haklarını koruma ve adaletin sağlanması amacıyla çeşitli çabaları destekledi.Toplumsal adaletin güçlendirilmesi için uluslararası standartların oluşturulması önem taşıdı.

5-Silahsızlanma

Cemiyet,silahlanma yarışını önlemek ve dünya genelinde silahsızlanmayı teşvik etmek amacıyla çaba gösterdi.Barışın sağlanması için askeri güç kullanımının sınırlanması hedeflendi.

6-Savaş Sonrası Yeniden İnşa

I. Dünya Savaşı'nın ardından,Cemiyet savaş sonrası dönemde zarar gören bölgelerin yeniden inşası ve mültecilere yardım etmek amacıyla çeşitli projeleri destekledi.

Ancak,Milletler Cemiyeti'nin birçok ülkenin çıkarları arasındaki gerilimlerle başa çıkma ve uluslararası güvenliği sağlama konusundaki zorluklarla karşılaştığı görüldü.Özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrası dengesiz politik ortam,Cemiyet'in etkinliğini sınırlayan bir faktör haline geldi.İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle birlikte,Milletler Cemiyeti'nin başarısızlığı ortaya çıktı ve savaş sonrası Birleşmiş Milletler örgütünün kurulmasına yol açtı.

Milletler Cemiyeti ve Birinci Dünya Savaşı

Milletler Cemiyeti,Birinci Dünya Savaşı'nın yıkıcı etkilerini hafifletmek ve uluslararası barışı sağlamak amacıyla,1919 yılında Paris Barış Konferansı'nda kurulan bir örgüttür.Özellikle Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson'un liderliğinde,Wilson'un önerisi olan "On Dördüncü Madde" çerçevesinde oluşturulan Milletler Cemiyeti,uluslararası ilişkilerde işbirliği ve barışı teşvik etme amacı taşıyordu.Milletler Cemiyeti'nin ana hedefleri şunlardı: Birincil olarak,savaş sonrası dönemde barışı korumak ve gelecekteki çatışmaları önlemek.Ayrıca,savaşın neden olduğu sorunları çözmek,toplumsal adaleti sağlamak, ekonomik işbirliği ve uluslararası ilişkilerde diplomatik çözümleri teşvik etmek de örgütün amaçları arasındaydı.Ancak,Milletler Cemiyeti'nin etkinliği, büyük güçler arasındaki çatışmalar,ABD'nin örgüte katılmaması gibi faktörlerle sınırlı kaldı.Bu sınırlamalar,örgütün İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle sona ermesine yol açtı ve Birleşmiş Milletler'in kurulmasına zemin hazırladı.Milletler Cemiyeti'nin deneyimleri,uluslararası barışın ve işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla daha etkin bir yapı olan Birleşmiş Milletler'in oluşturulmasında önemli bir rol oynadı.

Birleşmiş Milletler ve İkinci Dünya Savaşı

Milletler Cemiyeti,Birinci Dünya Savaşı sonrasında 1919 yılında kurulmuş olup,temel amacı uluslararası barışı korumak ve çatışmaları önlemekti.Ancak,İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle birlikte Milletler Cemiyeti'nin rolü ve etkinliği ciddi sınavlarla karşılaştı.Milletler Cemiyeti,1930'larda uluslararası ilişkilerdeki gerilimler ve çatışmaların artmasıyla zor durumda kaldı. Özellikle Almanya'nın Nazizmi benimsemesi ve saldırgan dış politikası,İtalya'nın Etiyopya'yı işgali gibi olaylar karşısında Cemiyet'in etkili bir tepki verememesi, örgütün zayıf noktalarını gösterdi.İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte,Milletler Cemiyeti'nin çaresiz kaldığı ve önleyici bir güç olamadığı açıkça ortaya çıktı.Bu durum,savaşın etkilerini engelleyemeyen ve üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıkları çözemeyen Milletler Cemiyeti'nin yetersizliğini gösterdi.Savaşın sona ermesinin ardından,Milletler Cemiyeti'nin yerini alacak daha etkin bir uluslararası örgüt olan Birleşmiş Milletler kuruldu.Milletler Cemiyeti'nin deneyimleri,Birleşmiş Milletler'in kuruluş ve işleyişinde dikkate alındı.

Milletler Cemiyeti Neden Başarısız Oldu ?

Milletler Cemiyeti'nin başarısızlığının temel nedenleri çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır.Amerika Birleşik Devletleri'nin Cemiyet'e resmi olarak katılmaması,örgütün etkinliğini ciddi şekilde azaltmış ve Amerika'nın gücünden yoksun bir şekilde faaliyet göstermesine sebep olmuştur. Ayrıca,Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki dengesiz politik ortam ve büyük güçler arasındaki çatışmalar,Cemiyet'in işleyişini zorlaştırmış ve üye ülkeleri bir araya getirip ortak bir çözüm bulma konusunda sınırlamalar getirmiştir.Cemiyet'in üye ülkeler üzerinde etkili bir güce sahip olmaması,özellikle savaş çıkaran ülkeleri durdurmak veya caydırmak konusunda yetersiz kalmasına neden olmuştur.Ekonomik ve toplumsal sorunlara etkin bir çözüm getirme konusunda zayıf olması ve Almanya ile İtalya'nın örgütten ayrılması da Cemiyet'in başarısızlığını derinleştiren diğer unsurlardır.Bu faktörlerin bir araya gelmesi,Milletler Cemiyeti'nin temel hedeflerine ulaşma konusunda başarısız olmasına ve İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle sona ermesine neden olmuştur.Bu deneyimler,Birleşmiş Milletler'in kuruluşunda dikkate alındı ve yeni örgütün daha etkili bir yapı oluşturmasına katkı sağladı.

Milletler Cemiyeti tarafsız mıydı ?

Milletler Cemiyeti,Birinci Dünya Savaşı'nın ardından uluslararası barış ve işbirliği amacıyla kurulan bir örgüttü ve tarafsızlık ilkesini benimsemeye çalıştı. Ancak, çeşitli nedenlerle bu tarafsızlık ilkesini sürdürmede zorluklar yaşadı.Birincisi,özellikle Büyük Britanya gibi savaşı kazanan devletlerin kendi ulusal çıkarlarını öne çıkarma eğilimleri,Milletler Cemiyeti'nin tarafsızlık idealini zayıflattı.Örneğin,İngiltere'nin Orta Doğu'daki petrol kaynaklarına olan stratejik ilgisi,Cemiyet'in tarafsızlığını etkiledi. Büyük güçler arasındaki çıkar çatışmaları,Cemiyet'in tarafsız bir arabulucu olarak etkinliğini sınırladı.İkinci olarak,Milletler Cemiyeti'nin karar alma mekanizmalarındaki yetersizlikler ve güçlü bir yaptırım mekanizmasının eksikliği, üye ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmelerine olanak tanıdı.Büyük güçler arasındaki veto yetkisi gibi faktörler,Cemiyet'in hızlı ve etkili bir şekilde çatışmaları çözme kapasitesini kısıtladı.Sonuç olarak,Milletler Cemiyeti'nin tarafsızlık ilkesini yitirmesindeki ana nedenler,galip devletlerin kendi çıkarlarını koruma eğilimleri,karar alma mekanizmalarının yetersizliği ve etkili yaptırım eksikliği olarak öne çıkmaktadır.Bu faktörler bir araya geldiğinde,Cemiyet,dünya barışını sağlama amacında sınırlı başarı elde etti ve İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ile etkisiz duruma geldi.

Milletler Cemiyeti ve Birleşmiş Milletler Karşılaştırılması

Milletler Cemiyeti Birinci Dünya Savaşı'nın ardından 1920 yılında kurulmuş uluslararası bir örgüttü.Temel amacı uluslararası barışı sağlamak ve üye ülkeler arasında işbirliğini teşvik etmekti.Ancak,etkisiz kaldığı ve çatışmaları önleme görevini yerine getiremediği için İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ile 1946 yılında dağıldı.Buna karşılık, Birleşmiş Milletler İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1945 yılında kuruldu.Birleşmiş Milletler,Milletler Cemiyeti'nin başarısızlıklarından ders alarak daha etkili bir yapı oluşturmayı amaçladı.Güvenlik Konseyi gibi önemli organları ile çatışma çözümü ve uluslararası güvenliği sağlamaya odaklanan Birleşmiş Milletler,geniş bir üye ülke tabanına sahiptir ve çeşitli alanlarda faaliyet gösterir.Birleşmiş Milletler,Milletler Cemiyeti'nden farklı olarak daha etkili bir yapıya sahip olmuş,çatışmaların önlenmesi,çözülmesi ve uluslararası yardımın koordine edilmesinde önemli bir rol oynamıştır.Her iki örgüt de uluslararası işbirliğini teşvik etmeye yönelik benzer amaçlara sahiptir,ancak Birleşmiş Milletler,Milletler Cemiyeti'nden öğrenerek daha güçlü bir temele oturduğu söylenebilir.

---KAYNAKÇA---
Wikipedia
Uluslararası Politika Akademisi
Listelist
United Nations
Bilgi Üniversitesi
Ankara Üniversitesi
BBC
CNN
Tarihi Olaylar
Britannica
Investopedia
World Health Organization
The Guardian
UNRIC
Wise Mee
The New York Times
World Atlas
Lingnan University
Jamestown University




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

8 Mart 2022 Yazısı

1 Eylül 2023 Yazısı

7 Eylül 2023 Yazısı